Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gazze Halkı Yağmur Sularında Boğulurken Diğerleri İse Aşağılanma Ve Bağımlılık Bataklığında Boğulmaktadırlar!!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Gazze Halkı Yağmur Sularında Boğulurken Diğerleri İse Aşağılanma Ve Bağımlılık Bataklığında Boğulmaktadırlar!!

Haber:

Tüm Filistin gibi Gazze de, kuvvetli rüzgarlar ve sağanak yağışların eşliğinde yerinden edilenlerin çadırlarının sular altında kalmasına veya çadırların yerlerinden sökülmesine neden olan bir çöküşe maruz kalmıştır; ayrıca yükselen deniz dalgaları, Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde çok sayıda çadırın yıkılıp sular altında kalmasına yol açtığı gibi şiddetli soğuğun gölgesinde zarar gören binlerce ailenin de evsiz kalmasına yol açmıştır.

Yorum:

Gazze’ye yönelik savaş bir yılı aşkın bir süredir devam etmekte olup akan kan hala durmadı. Bir kış geçip diğeri geldi ve Gazze halkının durumu daha da kötüleşti.Kötü hava koşullarından kaynaklanan yağmur ve rüzgarlar, yerinden edilen insanların trajik koşullarını daha da kötüleştirmiş ve ısınma araçlarının yokluğunun ve ciddi yiyecek sıkıntısının gölgesinde onlarca çadır sular altında kalmıştır. Ayrıca kışın gelmesinden dolayı ek hastalık riskiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.Bu çadırlarda, işgal nedeniyle evlerini ve köylerini terk etmek zorunda kalan ve aralarında binlerce kadın, çocuk, yaşlı, hasta, yaralı ve engellinin de bulunduğu yüz binlerce yerinden edilmiş insan yaşamaktadır.Nitekim çadırları yağmur suları altında kalmış, bu da birçoğunun zarar görüp telef olmasına yol açmış, dolayısıyla şu anda halkı evsiz kalmışlardır.Zaten bu çadırların çoğu yıpranmış ve eskimiş durumda ve kışı karşılamak için elverişli değildir. Zira 135.000 çadırın 110.000'i hasarlı ve yıpranmış durumda olmasından dolayı bunların yüzde 81’i kullanılamaz durumda olup acilen değiştirilmesi gerekmektedir.Sıcaklık derecesinin düşmesiyle birlikte onları soğuktan koruyabilecek giysi, battaniye ve yatak takımlarının eksikliğinin yanı sıra yiyecek ve ilaç eksikliğinden bahsetmiyorum bile.

Tüm bunlar ve daha fazlası meydana geldiği halde İslam ülkeleri hala derin bir uykuda olup ne bakıyorlar ne duyuyorlar ne de görüyorlar!Yöneticiler koltuklarını ve tahtlarını korumak için hala Amerika’nın ve Batı’nın kuyruğuna yapışarak onların hoşnutluğunu kazanmaya çalışıyorlar. Hatta gözlere atılan kumlar bile yok olup gittiği gibi iğrenç ve çirkin görüntüleri daha net bir hale gelmiştir. Ordular hala oturmuş Gazze halkının ve yeryüzündeki diğer mazlum ve mağdur Müslümanların yardımına koşmak için bu zaaf ve aşağılanmayı üzerlerinden atacak bir komutan beklemektedir.

Videoları ve fotoğrafları görüyoruz ve içinde bulundukları kötü duruma rağmen bizim için onur ve haysiyetin en muhteşem tavırlarını sergilemek amacıyla büyüklerinden önce çocuklarının ve kadınlarının derin bir inanç, metanet ve kararlılıkla sarmalanmış haykırışlarını ve yardım çağrılarını işitiyoruz.

Yöneticilere çağrıda bulunmayacağız; çünkü onlar ölüdürler ve ölülerde bir umut yoktur; ancak bizler, orduları harekete geçmeye, gözlerindeki at gözlüklerini çıkarmaya ve yöneticilerine olan bağımlılık ve korku zincirlerini kırmaya çağırmaktan asla yorulmayacağız. Ömür de birdir, Rab de birdir; bu yüzden onların Allah yolunda ve zulmü ortadan kaldırmak için ölmeleri bu zelil hayattan daha iyidir; böylece ahiretin hayrına ve bu dünyanın izzetine nail olurlar.

Gazze halkı, çoğu kendilerine ulaşmadan yok olan birkaç kırıntıdan oluşan gıda ya da geçim yardımları istemiyorlar; aksine kaybettikleri ve hala aramaya devam ettikleri güvenlik ve emniyeti istiyorlar. Peki cevap verecek olan var mı?! Yoksa gözler kör ve kulaklar sağır olduğu gibi kalpleri de mi ölüp kör oldu ya da onlar, Allah Subhanehu ve Teala'nı şu şekilde nitelendirdiği kimseler gibi mi oldular;ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُم مِّن بَعْدِ ذَلِكَ فَهِيَ كَالْحِجَارَةِ أَوْ أَشَدُّ قَسْوَةً Sonra bunun ardından kalpleriniz katılaştı, o kalpler taş gibi, hatta taştan daha katıdır.” [Bakara:74] Ve Allahu Teala’nın şu kavlinde: أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِن تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ (Sana karşı çıkanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.” [Hac: 46]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müslime Şâmî (Ümmü Suheyb)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER