Çarşamba, 05 Cumade’s Sânî 1447 | 2025/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

“İbrahim Anlaşmaları” Siyasi İkiyüzlülük ve Gizli Bir Tuzaktır!

Kasım-Cömert Tokayev'in 7 Kasım'da Washington'da Donald Trump ile yaptığı görüşmede aldığı İbrahim Anlaşmalarına katılma kararı, apaçık bir siyasi dalkavukluktan başka bir şey değildir. Bu tavır, ABD politikasına boyun eğmek, ona minnettarlığını ifade etmek ve "dini birlik" maskesi altında dünyaya dayatılan Siyonist projeyi desteklemek anlamına gelmektedir.

Baştan itibaren şunu anlamak gerekir ki, “İbrahim Anlaşmaları” Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam arasında bir köprü olarak sunulmuş ve “barış, hoşgörü ve bir arada yaşamanın” bir sembolü haline getirilmiştir. Ancak bu yumuşak ifadelerin ardında çok tehlikeli bir düşünce yatmaktadır ki bu da; Nebi İbrahim Aleyhisselam’ın sancağı altında üç dinin mensuplarını birleştirme projesi olarak sunulan "yeni İbrahimi din" mefhumudur.

Amerika ve Yahudi varlığının dayattığı bu proje, aslında Müslümanları İslam kimliğinden vazgeçmeye, Allahu Teala’nın yarattığı farklılıkları silmeye ve Yahudilik ile Hıristiyanlığı doğru ve İslam ile eşit bir din olarak tanımaya çağırmaktadır!

Ancak Allah Subhanehu ve Teala bunu, Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde beyan etmiş ve şöyle buyurmuştur: وَمَن يَبْتَغِ غَيْرَ الْإِسْلَامِ دِيناً فَلَن يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَKim, İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” [Al-i İmran 85] Oysa bugün "dinler arası diyalog" ve "hoşgörü" sloganları, İslam'ın özelliğini silmeyi ve ümmetin birliğini zayıflatmayı hedefleyen köklü bir program için bir kılıf olarak kullanılmaktadır. Bu yüzden "dinlerin birliğine" çağrıda bulunmak, barışa giden bir yol değildir, aksine Müslümanları hedeflerinden uzaklaştırmak, onların bakışlarını davalarından saptırmak ve onları Batı ve Siyonizm'in etkisine boyun eğdirmek için bir araçtır.

Bu projenin kökenlerini daha önce ortaya çıkarmış ve bu anlaşmaların hedefinin Yahudi varlığının bölgesel hegemonyasını pekiştirmek ve bu hegemonyaya direnen her türlü İslami gücü ortadan kaldırmak olduğunu açıklamıştık. “İbrahim’in Evi” ve “İbrahim’in torunlarının ortak ibadeti” gibi sloganların ardında, Müslümanların İslami vizyonlarını terk etmeleri amaçlanmaktadır; böylece İslam, nihayetinde –onların hayal ettiği gibi– yumuşak, barışçıl ve zararsız bir dine dönüştürülecek ve İslam’ın asli tutumu “aşırılık” ve “radikalizm” olarak nitelendirilecektir!

Bu sahnede Tokayev'in fiilleri basit bir hata değil, aksine Kazakistan Müslümanlarının dini ve ahlaki temellerine yönelik bir ihanettir. Bu anlaşmalara katılma kararının, kamuoyunda tartışılmadan, alimlerle istişare edilmeden ve din adamlarının onayı alınmadan alınması, otoritenin halktan uzaklaştığını ve Washington'ın rızasını ve takdirini kazanmak uğruna İslami değerlerden vazgeçmeye hazır olduğunu göstermektedir.

Tokayev, Trump'ın siyasi projelerine katılarak ve Yahudi varlığının İslam bölgesinde egemen bir güç olarak pekiştirmeyi amaçladığı politikasını destekleyerek Trump’a olan sadakatini göstermek istemektedir. Böylece Müslüman çoğunluğa sahip bir devlet olan Kazakistan, ümmeti Batı ve Siyonizm çıkarlarına boyun eğdirmeyi amaçlayan tehlikeli bir oyunun içine çekilmektedir. Allahu Teala bu konuda şu kavliyle uyarıda bulunmuştur: وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَـارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَىDinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur.” [Bakara 120]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Hüccet Camia

Bu kategoriden diğerleri: « Darfur Dosyasının Sırrı!

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER