- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Özbekistan'da Çocuklara İslam'ın Hükümlerini Öğretmek Suç Sayılıyor!
Özbekistan'da çocuklara dini eğitim verenlere verilen ceza artırıldı. Zira Özbekistan Yüksek Konseyi milletvekilleri, birçok insanın hayatını etkileyebilecek bu değişikliği, bir günde "sadece küçük bir madde" olarak nitelendirerek onayladılar!
Yüksek Konsey Yasama Meclisi'nin 13 Mayıs'ta kabul ettiği yasa tasarısına göre, 18 yaşın altındakilere dini eğitim veren birey ve kuruluşlar artık yasal olarak doğrudan cezai sorumluluğa tabi tutulabilecektir.
Mevcut yasaya göre, bu kişiler daha önce sadece idari yaptırımlarla karşı karşıya kalıyordu, ancak yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle bu prosedür değişecektir. Yasa tasarısına duyulan ihtiyacı da son yıllarda yasadışı dini eğitim vakalarının artmasını gerekçe gösterdiler.
Projeyi başlatan milletvekili Abdullah Aslonov şu açıklamada bulundu: “Son yıllarda yasadışı dini eğitim alan çocukların sayısında bir artışa tanık olunmuştur; çoğu durumda çocuklar, hiçbir belgeleri ve kayıtlı olmayan gayri resmi merkezlere ve kuruluşlara ve genellikle de dini eğitim almamış kişilere gönderilmektedir.”
Yeni değişiklik, yasal olarak çocuklara dini eğitim veren herkese üç yıla kadar hapis cezası verilmesine kapı açıyor. Gözlemcilere göre, Şevket Mirziyoyev'in iktidara gelmesiyle tanınan dini özgürlükler yıllar geçtikçe kaybolmuştur.
Bazıları, gençlerin radikalleşmesini ve çeşitli silahlı gruplara katılmasını önlemek için hükümetin bu adımı atmak zorunda olduğunu söylüyor.
Öncelikle Allahu Teala İslam'ı tüm insanlığa indirmiş ve indirilen ilk ayet ise “Oku” ile başlamaktadır. Oku, yani öğren ve Rabbini tanı, yani O'nun yarattıklarını düşünerek O'nu aklınla tanı demektir. Bir saatlik ilim, bir yıllık ibadetten daha hayırlıdır; yani ilim öğrenmiş olan biri, onu öğrenmemiş biriyle eşit değildir. Zira bu bol bilgiyle yolumuzu aydınlattığımız gibi bizim için yol da netleşir.
Çocukluk, ilim öğrenmek için en uygun dönem olarak kabul edilir ancak hayatımız, İslami sisteme tabi olmadığından dolayı bizler, yozlaşmış kapitalist sistemin gölgesinde yaşamaya başladık. Doğal olarak eğitim sektörü de bir istisna olmamıştır. Bu yüzden yüzyılı aşkın bir süredir okullarımız ve üniversitelerimiz, bazen kapitalizme, bazen de sosyalizme dayalı bir eğitim sistemi uygulamaktadır. Çünkü İslam'ın düşmanları, İslam ümmetinin uyanmasını, izzetine ve şerefine kavuşmasını ve yönetimin Müslümanlara geri dönmesini istemiyorlar. Ajan Özbekistan rejimi de onlardan bir istisna değildir.
Tiran Kerimov'un ardından iktidara gelen Mirziyoyev, İslam'a karşı savaşında onun izinden gidiyor. Yeni milletvekilleri tarafından kabul edilen, evlerde küçük çocuklara dini eğitim verilmesini suç sayan ve bunu yapanlara karşı sıkı önlemler getiren yeni yasa, buna dair en iyi bir örnektir.
Bir yandan İslam'a karşı bir savaş yürütülürken, diğer yandan da ülkenin gençleri arasında spor müsabakaları ve çeşitli dans kulüpleri düzenlenmesine yönelik geniş bir kapı açılmaktadır.
Genç yetişkin kızlar ve kadınların yarı çıplak kıyafetlerle büyük sahnelerde yarışmalara katıldıkları, sahnelerde dans ettikleri, müzik konserleri düzenledikleri ve genç erkeklerin çeşitli alanlarda başarılı olarak gösterildikleri bir zamanda dini eğitim alan genç erkeklerin, sapkın oldukları ve aşırıcı dini akımlara katıldıkları ifade edilmektedir.
Aman Allah’ım, ne kadar da üzücü bir durum! Zira okullarda başörtülü kız çocuklarının taciz ve aşağılanmaya maruz kaldıkları bir zamanda, Özbekistan, Jennifer Lopez'in ülkemize gelip birkaç gün boyunca konser vermesi için uygun koşulları hazırlamış, bu durum sosyal medyada büyük yankı uyandırmış ve hükümet ise bunun gençlerin yetiştirilmesi üzerindeki olumsuz etkisini hiç düşünmemiştir.
Onları korkutan ve endişelendiren şey, Batı'dan gelen yabancı kültür değildir, aksine atalarımızın yaşadığı İslami hayata geri dönmemizdir; işte onlar bugün bizi, bu İslami hayattan uzaklaştırmaya ve köklerimizden koparmaya çalışmaktadırlar. İşte bu yüzden onlar, dinlerini öğrenen veya camiye namaza giden küçük çocuklardan ve başörtüsü takan kızlardan bile korkuyorlar. Ama artık çok geç! Zira gençler de dahil olmak üzere Müslümanlar, artık uyanmışlar ve kurtuluşun ve gerçek mutluluğun İslam'da olduğunu anlamışlardır. İşte bu nedenle tüm bu engellere rağmen, evlerde gizli okullar açılmakta ve yüzlerce çocuk buralarda dini eğitim almaktadır. Onlar Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar ama bunu asla başaramayacaklar ve şüphesiz Allah nurunu tamamlayacaktır.
Sadece Allah'tan korkan ve tüm kanun ve hapis cezalarına rağmen gece gündüz O'nun dinini yüceltmek ve çocuklara İslam'ın hükümlerini öğretmek için çalışan Müslüman kardeşlerimizden ve bacılarımızdan Allah razı olsun.
Müslüman olmalarına rağmen küfre hizmet eden, İslam'a ve Müslümanlara karşı savaşan rejimlerin yöneticilerine gelince; onlara, Allah'ın dininin yeryüzünde hakim olacağını, tahtlarının yerle bir olacağını ve batıl rejimlerinin yeryüzünden silineceğini hatırlatırız. İşte o zaman Amerika, Rusya ve Çin'deki efendilerinden bir destek bulamayacaklar, hayal kırıklığına uğrayacaklar ve yaptıklarından dolayı hesap vereceklerdir. Bu nedenle onlara, hala bir fırsatları varken hak yolunda yürümelerini, İslam'la değil küfür sistemleriyle savaşmalarını tavsiye ediyoruz. Zira Allah Subhanehu ve Teala’nın vaat ettiği gibi zorba diktatörlüğün yok olmasının ardından Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet geri dönecektir.
Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurmuştur: تَكُونُ النُّبُوَّةُ فِيكُمْ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً عَاضّاً فَيَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ» ثُمَّ سَكَتَ... “Allah’ın olmasını dilediği kadar aranızda Nübüvvet olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde Allah onu kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet Minhacı üzere (Raşidi) Hilafet olacaktır. Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. Sonra ısırıcı meliklik olacaktır. Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde Allah onu da kaldıracaktır. Sonra zorba diktatörlük olacaktır. Böylece Allah’ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere (Raşidi) Hilafet olacaktır.” Sonra sükût etti. …”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhlise Özbekî



