Bangladeş halkı ekonomik sıkıntı çekerken, sosyal sefalet içerisindeyken, Birleşmiş Milletler’in (BM), Bangladeş’in En Az Gelişmiş Ülkeler grubundan Gelişmiş Ülkeler gurubuna yükseltilmesini önermesi insanları hayrete düşürdü. BM’nin bu tavsiyesi, sözde gelişme adına insanların zenginliğini ve parasını yağmalayan zorba Hasina’ya meşruiyet sağlıyor. Mağdur sıradan insanlar, zaten Hasina’nın “tarihi başarısını” reddediyorlar, çünkü bu başarının, rejiminin yozlaşmış politikacıları ve yandaş kapitalistleri için olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu öneri, yoksulluğun Aralık 2020’de yüzde 42’ye yükseldiği açıklamasının ardından geldi. 2018’de yüzde 21,6 idi. ^{(24.01.2021 Financial Express)} Çok sayıda insan, COVİD 19 nedeniyle gelir ve işini kaybederken, köylere geri dönmek zorunda kalırken, birikmiş tasarrufları ile hayatta kalmaya çalışırken, yaklaşık 3.400 kişi COVİD-19 krizi sırasında milyonerler kulübüne katıldı. Zalim Hasina, yozlaşmış seçkinlerin daha fazla zenginlik için yoksul ve imtiyazsız insanların sefaletini istismar etmesine izin verdi. Yozlaşmış kapitalistler, Hasina tarafından “yapılandırılan” banka kredilerinin yükümlülüğünden kolayca kurtulurken, sıradan insanlar, ödenmemiş borçlar, açlık ve yoksulluk baskısı nedeniyle intihar yolunu seçmek zorunda kalıyor. Hasina’nın zulmüne ve rejiminin sistematik ekonomik baskısına karşı sesini yükseltenler, acımasızca bastırılıyor. Ülke halkı, Mobil Arama oranındaki KDV’yi eleştirmesi nedeniyle 9. Sınıf öğrencisinin polis tarafından gözaltına alındığına tanık oldu. Eleştiri nedeniyle bir kişi, tıpkı bir Facebook gönderisinden dolayı dokuz ay hapis cezasına çarptırılan yazar Mustaq Ahmed gibi dijital Güvenlik Yasası uyarınca ya hapse girebilir ya da hapiste ölebilir. Bu yüzden insanlar, bu baskı ve sefaletten kurtuluş arayışındayken, sömürgeci kâfir Batı, BM aracıyla Hasina rejiminin sahte gelişim anlatısını hemen onayladı. Sömürgeciler, bu bölgede iğrenç jeopolitik ve ekonomik çıkarlarını yürüttükleri sürece sosyo-ekonomik sıkıntımızın kaynağı olan kapitalist sistem ve kuklalarını doğal olarak güçlendireceklerdir. BM’nin bu itirafı, özellikle rejimin yolsuzluğunun uluslararası basında yer almasının ardından Hasina için adeta can simidi oldu. İnsanların acılarını görmezden gelen Hasina, utanmadan hükümetin sözde gelişimi ve başarısı ile övünüyor. Peki, bu kötü kapitalist sistemin ve kukla yöneticilerin çok uzakta olduklarını algılamak için daha kaç kanıta ihtiyacınız var?

Ey insanlar! Laik Kemal “Atatürk”ün işbirliğiyle sömürgeci kâfir İngiltere, 1924’te Hilafeti yıktıktan sonra bize bu kapitalist sistemi ve kukla yöneticileri empoze etti. Batı destekli baskıcı yöneticilerin ve zehirli kapitalist sistemin kökünü kazımadıkça bu devam eden sosyo-ekonomik sefalet ve baskıdan kurtulamayız. İslam’ın yönetimi sistemi Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için acele etmenizi şiddetle öneriyoruz. Ancak o zaman gerçek refaha ve müreffehe erişebiliriz. Hilafet Devletinin yeniden kurulmasıyla ancak Beytül Mal’dan yaşlı ve yoksul Yahudi’ye günlük ödeme yapan Ömer (ra) gibi yöneticiler ümit edebiliriz. Ömer (ra): “Allah’a yemin ederim ki, genç ve sağlıklı olduklarında gayrimüslimlerden cizye almamız, yaşlandıklarında ise kayıtsız kalmamız adalet normuna aykırıdır.”dedi. 1300 yıllık tarih, zor zamanlarında bile Hilafet Devletinin, ırkları ve dinleri ne olursa olsun tüm vatandaşlarının düzgün bir şekilde yiyecek ve giyeceğini temin ettiğine tanıklık ediyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ  “İmam çobandır ve güttüklerinden sorumludur.”