Alman Protestan Örgütünün “Brot für die Welt- ReliefWeb” finansmanıyla, Filistin Otoritesi Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğiyle Filistin Kadın Araştırmaları Merkezi’nin “Hayâ” adlı program çerçevesinde hazırladığı ve 7 ila 11 sınıf kız ve erkek öğrencileri hedef alan Çocuk Evlilikleriyle Mücadele Rehberi kitabı, İslam kavramlarını yok etmek, Batı’nın kavram ve değerlerini güçlendirmek için okullardaki öğretmenlerin ve eğitim danışmanlarının statüsünü istismar etmeye, “Cinsiyeti” teşvik etmek, İslami kültür ve normlara meydan okumak için öğretmenleri ve danışmanları kullanmaya çalışmakta, LGBTQ+ yaşam tarzına izin vermekte, yolunu yapmakta, 18 yaş altı evliliği çocuk haklarının ihlali olarak tasvir etmekte, on sekiz yaş altı cinsel özgürlüğü ve deneyimi savunmaktadır.

Bu kadın örgütleri ve kuruluşları, Batılı hükümet programlarından ve derneklerinden büyük destek görmektedir. Batılı hükümetler, Aman, Tamkeen, Hayâ ve daha pek çok programın okullarda ders olarak verilmesinden gurur duymaktadır. Okul rehberlik gözetmenleri, atölyelerinde beyin fırtınası yöntemleri ve çeşitli öğrenme teknikleri ile ateist programlarını yaymak için bu programları kullanmaktadırlar. Laik özgürlükleri, cinsel özgürlükleri, cinsiyet eşitliğini ve 18 yaşından küçüklerin evlenmemesi düşüncesini yaymaktadırlar. Programlar, hayatın kritik aşamasında transgender, LGBTQ+, cinsellik ve cinsel uygulamalara izin vermektedir.

Peki, İslami kimlik nerede? İslami akide nerede? Allah’ın kullarına emrettiği İslami değerler nerede? Feminist dernekler aracılığıyla kâfirlere kapıları açmak için bütün bunlar ayaklar altına alınıyor. STK kisvesindeki bazı örgütler, tüzüklerinde Filistin Otoritesine bağlı tüm okullara tam erişim talebinde bulunmaktadırlar. Bu nedenle Filistin halkı ve veliler, çocuklarını korumak için tek bir kalkan gibi bu örgütlerin karşısında durdular.

Sonuç olarak veliler, ileri gelenler, avukatlar, erkekler ve kadınlar toplanıp, il milli eğitim müdürlüklerine, Kudüs, Ramallah, Beytüllahim, Nablus şehirleri, birçok köy ve kasabadaki okul müdürleri ve eğitim danışmanlarına yaptıkları her düzeydeki resmi ziyaretlerde endişelerini dile getirdiler. İşbirliği halinde bu programlara karşı çıktılar ve okullardan uzaklaştırılmasını talep ettiler. Bu acil çağrılar ve etkinlikler, halk arasında farkındalık yarattı. FKÖ’nün bu tür programlardaki suç ortaklığından duydukları öfke ve şoku dile getirdiler.

Çocuklarımızı yozlaştırmak için tasarlanan bu kirli programların eğitimcileri ve okul müdürleri, Allah’a hamd olsun bu ziyaretlere şiddetle karşılık verdiler. Bazıları, gerçeklik aksini ispat etse de okullarında bu programların öğretilmediğini iddia ettiler. Bazıları da konuları önceden gözden geçirdiler ve İslami değerlerle çelişmeyecek şekilde değişiklik yaptılar.

Veliler ve tüm halkın, sömürgeci kâfir planlar karşısında tek ses olması üzerine Filistin Yönetimi Eğitim Bakanlığı, acil bir tezkere yayınladı. Tezkerede bir sonraki duyuruya kadar okullardaki Hayâ programlarının ve diğer ilgili faaliyetlerin derhal durdurulmasını talep etti.

Ey Filistin halkı ve sevgili veliler! Savaş devam ediyor, çünkü bu, gelecekteki sayısız savaş serisinde yalnızca geçici bir başarıdır... Bu kadın kuruluşları, programlarını yeniden yapılandırmak ve Filistin halkı için daha kabul edilebilir hale getirmek için hükümet yetkilileri ve destekçileri ile en üst düzeyde görüşmeler yapacaklardır. Daha da kötüsü “Tamer Vakfı” gibi örgütler, Filistin Yönetimi’ne tam işbirliği çağrısında bulunuyor ve Filistin Yönetimi Eğitim Bakanlığı’na ne olursa olsun okullara tam erişim izni verilmesi için baskı yapılmasını istiyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَتَرَى كَثِيراً مِّنْهُمْ يُسَارِعُونَ فِي الْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ لَبِئْسَ مَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ“Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!”^{[Maide 62]}

Kadın örgütleri temsilcisi, Beytüllahim valisine Filistin Yönetiminin Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmenin (CEDAW) protokollerini uygulamadaki yavaş “ilerlemesinden” ve Filistin toplumu ve okullarında bu programlardan istenilen sonuçları elde edememesinden şikâyet etti. Laikleşme çağrısı açıktır, ateizm, hoşgörü ve sapkınlık konusunda çocuklarımızın beyinlerini yıkanmak isteniyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan bile korkulmuyor.

Hak ile batıl arasındaki çatışma, kıyamete kadar devam edecek. Uygun bir şekilde tanımlandığı üzere mücadele, kötülüğü yasaklama, iyiliği yüksek sesle haykırma mücadelesidir. Mübarek toprak Filistin’de ümmetimize yönelik bu planların farkında olmalıyız, onlara deşifre etmeli, karşı çıkmalı, İslam’ın, inançlarının ve temel ideallerinin uygulanmasına çağrıda bulunmalıyız. Evlatlarımızı davet etmeliyiz, aksi takdirde gelecek nesil, dini özel bir mesele veya kaçınılması gereken bir şey olarak görecek, zehirli kavramları kabul ettiği ve Müslüman gençlerimiz laiklik ve yozlaşma bataklığına battığı için iyiliği emretmeden, kötülükten sakındırmadan kaçınacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları olarak biz, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğunu hatırlatıyoruz:

وَلاَ يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّىَ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُواْ وَمَن يَرْتَدِدْ مِنكُمْ عَن دِينِهِ فَيَمُتْ وَهُوَ كَافِرٌ فَأُوْلَـئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَأُوْلَـئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ“Onlar eğer güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden kim, dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktirler ve orada devamlı kalırlar.”^{[Bakara 217]}