İktidardakilerin, Irak halkının en kötü yaşam koşullarına maruz kaldığı, sağlık, eğitim, altyapı, güvenlik ve emniyet gibi her düzeyde en temel haklarından yoksun bırakıldığı bir dönemde oyun ve eğlence derdine düştüklerini, futbol turnuvası düzenlediklerini görüyoruz. Utanç verici olan, medyanın bu saçmalıklara ışık tutması, kamuoyunu açılış törenine katılacak ve katılmayacak sanatçılarla oyalaması, Basra’da resmi çalışma saatlerinin turnuvaya göre düzenlenmesi ve bu yaralı halkın çektiği acıları umursamaksızın bu turnuvaya büyük paraların harcanmasıdır. İki gün önce başkent Bağdat ve Irak’ın bazı şehirleri, altyapı yetersizliği nedeniyle yağmurlu bir günün ardından sular altında kaldı. Onca yakarış ve çağrılara rağmen çağrılara kulak asan olmadı. Oysa ülkeyi böyle bir acil duruma hazırlamak, yöneticinin öncelikleri ve sorumlulukları arasındadır ve tebaanın yönetici üzerindeki hakkıdır. Böyle bir zamanda Irak hükümetinin medyada Körfez Kupası’na yer verdiğini, tek derdinin bu turnuvayı kazanmak olduğunu görüyoruz!

Ey Müslümanlar! Bugün Irak’ta ve öncesinde Katar Dünya Kupası’nda gördüklerimiz ve medyada abartılı bir şekilde yer alması, sıradan bir mesele olmayıp, ümmet düşmanlarının üzerinde çalıştığı ince bir politikadır. Amaç, ümmeti cahil bırakmak, onu Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın farzlarından alıkoymak, yozlaşma ve çözülme çağrısı yapan Batı uygarlığı kavramlarını pazarlayarak İslami kimliğinden soyutlamaktır. Washington Post gazetesine göre Irak Futbol Federasyonu yetkilisi Haydar Avfi, “Irak, Katar’ın Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmasından ilham almaktadır... Spor, dünyanın en önemli aktivitelerinden biridir... Turnuvalar ve yarışmalar düzenlenerek kültürler ve uygarlıklar arasında transfer gerçekleşmelidir. Katar’ın 2022 Dünya Kupası organizasyonunda buna tanık olduk.”diye konuştu.

Ey Müslümanlar! Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, size iyi işleri göstermiş, rezil işlerden sakındırmıştır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّ اللهَ يُحِبُّ مَعَالِيَ الأُمُورِ وَأَشْرَافَهَا، وَيَكْرَهُ سَفْسَافَها“Allah üstün ve şerefli işleri sever. Bayağı işleri sevmez”Allah Subhânehu ve Teâlâ, izzet, şeref ve yücelik getirecek şeyleri sever, zillet ve alçaklığa götüren düşük ve önemsiz şeyleri sevmez. Bu özelliği ilk taşıyan kişi hiç kuşkusuz yöneticidir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

أَحَبُّ النَّاسِ إِلَى اللهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَأَدْنَاهُمْ مِنْهُ مَجْلِساً إِمَامٌ عَادِلٌ، وَأبْغَضَ النَّاسِ إِلَى اللهِ وَأَبْعَدَهُمْ مِنْهُ مَجْلِساً إِمَامٌ جَائِرٌ“Kıyamet gününde insanların Allah Teâlâ’ya en sevgili olanı ve O’na en yakın yerde bulunanı adaletli idarecidir. Kıyamet gününde insanların Allah Teâlâ’ya en sevimsiz olanı ve O’na en uzak mesafede bulunanı da zalim idarecidir.”Siz, Allah’ın en üstün akide ile onurlandırdığı ve insanlara şahitler kıldığı en yüce ümmetsiniz. Öyleyse azmi yüksek, gaye ve değerleri yüce olanlardan olmanız, Rabbinizin emrine uyup O’nun davetini taşımanız, insanlığı rejimlerin ve yöneticilerin yozlaşmışlığından kurtarmanız sizin için daha hayırlıdır.

Ey Müslümanlar! Sizi Rabbinizi hoşnut eden, izzet ve üstünlük veren şeye çağırıyoruz. Sizi İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmaya, adalet ve rahmet Risalet’iyle dünyanın haritasını çizmeye, uluslararası konumu belirlemeye ve kâfirlerin kökünü kazımaya davet ediyoruz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}