Irak Meclisi, hükümet ile milletvekilleri arasında uzun süren müzakerelerden, siyasi bloklar arasında beş ay süren çatışmalar ve uzlaşmalardan sonra 12 Haziran 2023 Pazartesi günü (2023, 2024, 2025) mali yılları için bütçe yasa tasarısını oyladı. Tasarıya eklenen yeni bir madde, bütçe kanununa aykırı hiçbir metin, kanun ve kararla işlem görülmemesini öngörüyor. Bir madde de Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarına bağlı Uyanış güçlerinin maaşlarının 250.000 dinardan 500.000 dinara çıkarılmasını öngörüyor. Haşdi Şabi grupları ile ilgili madde de var. Bir diğer madde de Seçim Komisyonunda bekleyen sözleşmelerin operasyonel sözleşmelere dönüştürülmesini şart koşuyor.

Yıllık 198 trilyon 910 milyar dinara (153 milyar dolar) ulaşan bu bütçe saatli bomba gibi ve bütçede yaklaşık 64,36 trilyon Irak dinarı (49 milyar dolar) açık var. Bu, çok büyük bir miktar. Yozlaşmış hırsızlar bu meblağın büyük bir kısmını cebine indirmemiş olsaydı, bütün ekonomik sorunları çözmeye yeterdi. Mecliste Kürdistan bölgesinin payı ve bölgedeki petrol dosyası, özellikle Demokrat Parti ile Koordinasyon Çerçeve bloğu arasında itişme kakışmaya ve bağrışmaya neden oldu. Kürdistan Demokrat Partisi, bütçe yasasını ve yasada yapılan değişiklikleri Kürdistan halkına haksızlık olarak tanımladı. Demokrat Parti lideri Kemal Kerkükli, “Irak meclisinde yaşananlar ve yaşanmakta olanlar, iki şüpheli gündemin uzlaşmasıdır” dedi. Koordinasyon Çerçevesine atıfla Kerkükli, “Birincisi, köklü bir şovenist zihniyetin ve güçlü bir intikam arzusunun nefret tufanını temsil etmektedir” dedi. Kürdistan Yurtsever Partisi’ne atıfla da Kerkükli “İkinci gündem ise, hain bir grubun derin bir ihanet ve teslimiyet vadisinde debelenmesini temsil etmektedir. İhanetin kendisine kazanç getireceğini uman pervasız ve kalitesiz bir grubun ihanet çukurundan çıkması imkânsız hale gelmiştir.” dedi. Kindarların hainler ve teslimiyetçilerle birlikte köpek gibi saldırması, yasama sürecini savaş alanına, sahte zaferler ve çekişme sahasına dönüştürmüştür” diye ekledi.

Ey Irak Müslümanları! Yıllık bütçe tahmini, Irak’ın yıl boyunca yaptığı petrol ihracatına dayanmaktadır. Şeriat, mülkiyet türlerini bireysel mülkiyet, kamu mülkiyeti ve devlet mülkiyeti olarak tanımlamış, bitmeyen su statüsünde olan kaynakları kamu mülkiyetinden saymıştır. Petrol de böyledir, kamu mülkiyetindendir, mal veya hizmet olarak tebaaya dağıtılmasına hükmetmiştir. Şeriat, yöneticiye bu süreci yönetme ve ümmetin çıkarları doğrultusunda harcanması görevini vermiştir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, azcık olsa bile haksız yere kamu mülkiyetinden alanları tehdit etmiştir:

وَمَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَن يَغُلَّ وَمَن يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ثُمَّ تُوَفَّى كُلُّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ“Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.” ^{[Ali İmran 161]} Ayrıca hain ve düzenbaz yöneticilere de cenneti haram kılmıştır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

مَامِنْعَبْدٍيَسْتَرْعِيهِاللهُرَعِيَّةً،يَمُوتُيَوْمَيَمُوتُوَهُوَغَاشٌّلِرَعِيَّتِهِ،إِلّاحَرَّمَاللهُعَلَيْهِالْجَنَّةَ“Allah bir halkın başına getirip de, öldüğü gün tebaasını aldatmış olarak ölen hiç bir kul yoktur ki, Allah ona cenneti haram etmesin” Ancak Allah’ın Şeriatına göre yöneten adil yöneticinin yokluğunda ve Batı ajanı bir grup hırsızın yerine geçmesi sonrasında devlet ve kamu mülkiyeti, hırsızlar ve efendileri için bir ganimet haline gelmiştir. Hatta bireysel mülkiyet bile adaletsizliklerinden nasibini almıştır. İnsanları tüketim ve gümrük vergileriyle sık boğaz etmişlerdir. Ülkeyi ve zenginliklerini soyduktan sonra insanların emeklerini soymak için döviz kurunu manipüle etmektedirler.

Bu nedenle meclis koridorlarında hırsızlık için yaka paça dövüştüklerini ve eşekler gibi anırdıklarını görüyoruz. Hepsi de ülke halkının çıkarlarını iddia ediyorlar, oysa terk dertleri temsil ettikleri bileşendir. Nitekim şair şöyle demiştir:

Herkes Leyla ile bir bağlantılı olduğunu iddia ediyor ve Leyla ise onların hiçbirini kabul etmiyor!

Ey Müslümanlar! Küfür köpek gibi saldırmış, milletler üzerinize üşüşmüştür. Siz bir buçuk milyarlık bir ümmetsiniz, büyük bir akideye sahipsiniz. Allah, ülkenize zenginlik ve güzellikler ihsan etmiştir. O halde neden zilletten silkinip Rabbinizin, kâfirler için üzerinizde bir yol kılmayın çağrısına yanıt vermiyorsunuz? Hilafet Devleti olmadan ve güttükleri konusunda Allah’tan korkan bir imama biat etmeden bu sağlanabilir mi? İmam arkasında savaşılan ve onunla korunulan bir kalkan değil mi?

Ey Müslümanlar! Sizi dünya ve ahiret iyiliğine davet ediyoruz. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet’i kurmak için samimiyetle çalışanlarla birlikte olun.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللهِ“İşte o gün, inananlar, Allah’ın yardımına sevineceklerdir.” ^{[Rum 4]}