IMF’nin talimatı doğrultusunda akaryakıt fiyatlarına aniden 10 rupiden fazla zam yapıldı. Zaten enflasyon altında ezilen halk, yeni bir akaryakıt zam fırtınasına maruz kaldı. IMF’nin belirlediği 610 milyar rupilik akaryakıt gelişim vergisi hedefine ulaşmak için halk zam fırtınasına boğuluyor.

Küresel enflasyondan ve çaresizlikten hayıflanan hükümet, IMF’nin devalüasyon talimatını gönüllü olarak kabul etti. Rupinin değer kaybı petrol ithalat fiyatlarında dalgalanmaya yol açtı. Uluslararası ticarette uluslararası düzenin ve doların hegemonyasına isteyerek boyun eğen hükümetin çaresizlik mazereti aldatmacadır. Hilafet, ellerine ve ayaklarına zincir vurulmasını asla kabul etmeyecek, uluslararası ticarette benimsediği altın ve gümüş para birimiyle doların hegemonyasına son verecektir.

İslam, dolaylı vergileri, petrol şirketlerinin fahiş karlarını yasaklar. Tüm bunlar, akaryakıt fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Vergiler nedeniyle akaryakıt fiyatları, 90 rupiden 138 rupiye fırladı. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ صَاحِبُ مَكْسٍ“Meks sahibi cennete giremez”^{[Ebu Davud]} Dahası, İslam, akaryakıt şirketlerinin karını denklemden çıkarır, çünkü akaryakıt kamu mülkiyetindendir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثٍ الْمَاءُ وَالْكَلَأُ وَالنَّارُ“Müslümanlar üç şeyde ortaktır: Su, mera ve ateş”^[Ahmed]

Petrol fiyatlarını OPEC+ Karteli aracılığıyla sömürgeci büyük güçler belirliyor, arz ve talep değil. Geçen yüzyılın 50’lilerinde akaryakıt fiyatları nispeten düşük ve stabildi. Varili 25 dolardı. Düşük petrol fiyatları Batı ekonomilerinin hızla büyümesine neden oldu. ABD’nin, kaya petrolü ve gaz kaynaklarının gelişimi için yüksek fiyatlara gerek duyması nedeniyle petrol fiyatları 147 dolara yükseldi. Hilafet, OPEC+ petrol kartelinin esiri olmayacak, çünkü Müslüman ülkelerin gaz ve petrol rezervinden aslan payına sahip olması nedeniyle dünya petrol ve gaz fiyatları üzerinde söz sahibi olacaktır. Böylece Hilafet, Müslüman ve Müslüman olmayan tüm vatandaşları için uygun fiyata akaryakıt temin edecektir.

Hilafet, ulus-devlet fikrini reddedecektir. Hilafetin I. Dünya Savaşı’ndaki yenilgisinin ardından Fransa ve İngiltere, Müslümanların topraklarını böldü, mevcut devletleri kurmak için yapay sınırlar oluşturdu. Petrol ve gaz rezervleri, ajanlar aracılığıyla sömürgeci Batı güçlerinin kontrolünde kalması için Müslüman topraklar bölündü. Böylece petrol ve gaz zenginliği belirli devletlerin tekelinde kaldı, Müslüman ülkeler bu zenginliklerden yoksun bırakıldı. Hilafet, mevcut Müslüman ülkelerini tek bir devlete birleştirecek, İslam ve Müslümanlar yararına harcamak için Müslüman ülkelerin devasa ekonomik kaynaklarını tek bir havuzda toplayacaktır.

Ey güç ve nüfuz sahipleri! İslam ümmetinin sömürgeci düzen köleliğine son vermelisiniz, ulus devlet zincirlerini kırmalı, adaletsiz ekonomik düzen yasalarını ortadan kaldırmalısınız. Diktatörlükler, demokrasi ve hibrit sistemler başarısız oldu, ümmeti hayal kırıklığına uğrattı ve umutsuzluğa düşürdü. İslam ümmeti gerçek değişim ve kurtuluş özlemi çekiyor, Nübüvvet metodu üzere Hilafetten başka hiç bir şey pratik olarak bunu gerçekleştiremez. Öyleyse, Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Hizb-ut Tahrir Hilafetin yeniden kurulması için bu ümmetin gerçekten lideri olmayı hak ediyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَسَارِعُواْ إِلَى مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَاوَاتُ وَالأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ  “Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.”^{[Ali İmran 133]}