Rahil-Navaz rejimi, Amerika'nın Afganistan üzerindeki hegemonyasını güçlendirmek ve bölgede Amerikan Raj kurmak için Amerika'nın Afganistan işgaline karşı savaşan mücahitlere baskı uyguluyor. Ciddi bir ekonomik kriz ve uzun yıllar süren Irak ve Afganistan savaşı yüzünden Amerika'nın başı dertte. Kabil hükümeti, ABD'nin çıkarlarını koruyabilecek durumda değil. Hal böyleyken Rahil-Navaz rejimi, bölgede sendeleyen Amerikan Rajı desteklemek için ortaya atıldı. ABD çıkarlarının güvenliğini sağlamak için rejim, ilk önce Kuzey Veziristan'a askeri operasyonlar düzenledi. Çünkü ABD'nin Afganistan işgaline karşı savaşan Hakkani örgütü ve diğer Mücahitlerin bu bölgede üsleri vardı. Ardından Peşaver okul saldırısı, Ulusal Eylem Planı ve operasyonların kapsamını ülkenin her köşesine genişletmek için bir bahane olarak kullanıldı. Askeri operasyonlar yanı sıra rejim, Amerika'nın Afganistan'daki nüfuzunu güvence altına almak ve ABD ile müzakereleri başlatmak için mücahitlerin bazı fraksiyonlarına baskı uyguladı. Son aylarda Rahil-Navaz rejiminin çeşitli siyasi ve askeri figürlerinin Kabil ziyaretleri bu amaçla yapıldı.

Rahil-Navaz rejiminin bu hareketi, Afganistan ve Pakistan Müslümanlarını sırtlarından hançerlemektir. Çok büyük fedakârlıkları nedeniyle bölgedeki Müslümanlar, ABD'nin kötü planlarının tam üstesinden gelmek üzere iken Pakistan'ın siyasi ve askeri liderliği içindeki hainler, bir kez daha Müslümanlar yanında yer alacakları yerde Haçlı kâfirlerin ellerini güçlendiriyorlar. ABD, Afganistan'da çok zor bir durumdadır. Bu nedenle Afgan yetkililer ve ABD milletvekilleri, ABD Başkanı'ndan daha önce ABD yönetimi tarafından açıklanan sınırlı çekilme takviminin yeniden gözden geçirilmesini talep ediyorlar. Son Kabil ziyareti sırasında ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Washington'un bazı üslerin kapanmasını ertelemeye ve Afganistan'da daha fazla asker konuşlandırmaya hazır olduğunu belirtti.

Son günlerde Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rahil-Navaz rejiminin Afganistan'da "Barış" tesis etmeye yönelik çabalarından övgüyle söz ettiler. Bu, Pakistan'ın siyasi ve askeri liderliği içindeki hainlerin, mücahitleri ABD ile müzakere masasına oturmaya, onun şartları ve koşullarını kabul etmeye zorlamak için tüm siyasi ve askeri kaynakları seferber ettiğinin açık göstergesidir. Hizb-ut Tahrir, Pakistan ve Afganistan halkını, silahlı kuvvetler arasındaki samimi insanları, ABD ile mücahitler arasında imzalanacak bir anlaşmanın Pakistan ve Afganistan'a huzur getirecek düşüncesinin çok tehlikeli olduğuna dair uyarıyor. Bu minvalde düşünenler için Irak örneği önümüzdedir. Irak'ta günlük Müslüman kanı akıtılıyor. Bölgede barış sadece ABD varlığının her türlüsünü bu bölgeden kovmakla sağlanabilir. Bu ise sadece Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin kurulması ile olabilir.