19 Ocak 2022’de ABD’nin Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Molly Phee ile ABD’nin Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi David Satterfield Sudan’a geldi. Haberlere göre, kadın ve sivil toplum kuruluşlarıyla, Profesyoneller Derneği’yle, bazı siyasi güçlerle ve partilerle bir araya geldiler. Ayrıca Egemenlik Konseyi başkanı Abdül Fettah El Burhan ve yardımcısı Muhammed Hamdan Daglo “Hamideti” ile de görüştüler. Eş zamanlı olarak Yahudi varlığından bir güvenlik heyeti de Sudan’a geldi. 20 Ocak 2022 Perşembe günkü Es Şark El Avsat gazetesine göre, heyetin El Burhan, Hamideti ve istihbarat şefi ile görüşeceği bildirildi. İlk kez bu tür ziyaretler olmuyor. Sudan, Yahudiler ve diğer sömürgeci güçlere ve araçlarına bağımlı olduğu ve yöneticileri de sömürgeci Batılı güçlerin ajanları olduğu sürece bu tür ziyaretler son olmayacaktır.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, yöneticileri, politikacıları, asker ve sivilleri sömürgeci kâfirlerin kollarına atılmaktan sakındırıyor ve aşağıdakileri vurguluyoruz:

Birincisi: Amerika, kâfir sömürgeci bir ülkedir. Sudan’daki Müslüman halkın iyiliğini istemez. Kızılderililere soykırım yapıldıktan sonra kafataslarının üzerine kurulmuştur. Özellikle Irak, Suriye, Yemen, Afganistan ve diğer Müslüman ülkelerdeki halkları katletme hobisini sürdürüyor. Güney Sudan’ı kopardı ve şimdi de Sudan’ın geri kalanını parçalamaya ve bölmeye çalışıyor, bu yüzden ABD’li özel temsilcilerden hayır umulmaz.

İkincisi: Amerikalı özel temsilciler, ülkenin sorunlarına çözüm üretmekten ziyade ordu içindeki ajanlarını yerleştirmek için Sudan’a gelmişlerdir Bazı sivilleri kazanmak için ordu dışındaki figürler ile de temas halindeler. Mevcut rejimin cinayetlerini ve suçlarını kınayıcı açıklamalar ise, salt yanıltmak içindir.

Üçüncüsü: Yahudi varlığı güvenlik heyetinin ziyareti, türünün ilk örneği değil. Başta El Burhan ve Daglo olmak üzere üst düzey komutanların yürüttüğü normalleşmenin, masa altından güçlü bir şekilde devam ettiğini gösteriyor. Çünkü diğer Müslüman halklar gibi Sudan halkının da, ilk kıblemiz ve Mescidi Haremeyn’in üçüncüsü olan ve sevgili Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra toprağı olarak kabul edilen Mescidi Aksa gaspçısı metamorfoz Yahudi varlığı ile normalleşmeye razı gelmeyeceğini biliyorlar.

Dördüncüsü: Yahudi varlığı ile temas halinde olmak, Allah’a, Rasûl’üne ve müminlere ihanettir. Allah’ın izniyle yakında İslam Devleti Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet kurulduğunda kukla yöneticiler bu ihanetten dolayı hesaba çekileceklerdir.

Sonuç olarak Sudan’ın sorunlarını, mümin hakkında hiçbir ahit ve antlaşma gözetmeyen Batılı özel temsilciler değil, yüce İslam çözecektir. Allah’ın izniyle yakında kurulacak olan Hilafet, kâfirlerin kökünü kazıyacaktır.

Ey Sudan halkı, ey siyasiler, ey samimi askerler! Uyanın ve ümmetin sadık evlatlarına sahip çıkın. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Çünkü kurtuluşunuz, izzetiniz ve Rabbinizin rızası Hilafettedir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü