ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 6 Aralık 2023’te Sudan’daki savaşla ilgili bir açıklama yaptı. Hem orduyu hem de Hızlı Destek Güçlerini suçladığı açıklamasında Blinken, “Sudan genelinde, RSF ve müttefik milisler kadınları ve kız çocuklarını cinsel şiddet yoluyla terörize etti, onlara evlerinde saldırdı, sokaklardan kaçırdı ya da sınırın ötesine güvenli bir yere kaçmaya çalışanları hedef aldı...” ifadelerini kullandı. Blinken Çarşamba günü yaptığı açıklamada, RSF ve Sudan Silahlı Kuvvetleri mensuplarının savaş suçu işlediklerini de tespit ettiklerini söyledi. Suçlara ilişkin değerlendirmenin “Dışişleri Bakanlığı’nın hukuk ve mevcut gerçeklere ilişkin dikkatli analizine dayandığını” belirtti.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Kadın Kolları olarak biz, şunları vurguluyoruz:

Sudan’daki savaş nedeniyle kadınlar ve çocukların maruz kaldığı sistematik saldırılar ve medyada yer alan tüyler ürpertici görüntüler, kalplerin taş gibi hatta daha da katılaştığını gösteriyor. Görüntülerde, kadın ve çocukların evlerinde ailelerinin gözü önünde öldürüldüğü görülüyor, canlara kasteden pervasızlıktan bahsetmiyorum bile. Günlük böyle saldırılar oluyor, gözaltı merkezlerinden sızdırılan haberler ise utanç verici!

Bu menfur suçlar, savaşın fitilini ateşleyen, toplanılan daha sonra dağılan Ciddi müzakereleri yoluyla savaşın devam etmesini sağlayan, böylece hem Sudan dosyasını hem de kadın ve çocukları öldüren savaş makinesini tekelinde tutan Amerika’nın adımlarını takip etmenin bir sonucudur.

Sözde uluslararası topluma gelince, Sudan’ı yeni Sykes-Picot çerçevesinde mini devletçiklere bölme stratejisini uygulayan Amerika’nın yanında yer almakta, hatta suç ortaklığı yapmaktadır. Sudan halkı adına müzakerelere katılan herkes bu konuda ABD ile işbirliği içerisindedir.

Ey Müslüman kadınlar! İslam, kadınlara onur ve şeref vermiştir. Kadınlar her türlü saldırıdan korunması gereken bir namustur. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, içlerinden birinin alay etmek için Müslüman bir kadının başörtüsünü açması nedeniyle Beni Kaynuka Yahudilerini Medine’den kovmuştur.

Ey samimi güç ve kuvvet ehli! Göreviniz, zorbaları korumak ya da herhangi bir kesimin çıkarı için savaşmak değildir. Yaratıcıya körü körüne isyanı emreden talimatlarla işiniz olamaz. Göreviniz mukaddesatları, kutsalları, onuru, şerefi savunmak, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışanlara nusret vermek ve İslam hayatı yeniden başlatmak için çalışmaktır. Hilafet, Alemlerin Rabbinin hükümlerine göre Müslüman ülkelerdeki hatta tüm dünyadaki bu kaosu yeniden düzenleyecektir.