Kendi Nebilerinin diliyle lanetlenen bir kavim olan Yahudiler, gasp ettikleri mübarek topraklarda 75 yıldır her türlü fesadı ve bozgunculuğu gerçekleştirdiler. Necis postalları ile Mescid-i Aksa’yı kirlettiler. Filistinli kardeşlerimizi çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı demeden katlettiler. İki milyondan fazla Filistinliyi, Gazze açık hava hapishanesine hapsedip, en basit insani haklardan bile mahrum ettiler. Dünyanın gözü önünde yaşanan bu zulüm ve katliamlara karşı Filistinli Müslümanlar 7 Ekim Cumartesi sabahı “Aksa Tufanı” adını verdikleri bir harekât ile işgalci Yahudi varlığına karşı kıyama başladılar.

Bu harekât ile şiddetli bir şekilde sarsılan Gasıp Yahudi Varlığına her türlü desteği veren Amerika derhal iki uçak gemisini bölgeye gönderdi. Avrupa ülkeleri bu savaşta sonuna kadar “İsrail”in yanında olduklarını açıkladılar. İslam beldelerinin yöneticileri ise her zamanki gibi kınama mesajları yayınladılar. Filistin halkı ve Müslümanları itidale çağırarak işgalci Yahudilere örtülü destek verdiler.

Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti olarak, 8 Ekim Pazar gününden itibaren Türkiye’nin 12 şehrinde, Aksa Tufanı harekâtını selamlamak, Yahudi varlığının vahşi katliamlarına maruz kalan Gazzeli kardeşlerimize destek vermek için meydanlaraydık. Yöneticilere ve komutanlara seslenerek önce “Şimdi Değilse Ne Zaman? Ordular Aksa’ya!” çağrısı yaptık. Adana, Ankara, Aydın, Bitlis, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Şanlıurfa, Van ve Mersin’de basın açıklamaları düzenledik. Daha sonra 15 Ekim Pazar günü Ankara ve İstanbul’da yöneticilerin vurdumduymazlığına dikkat çekmek için binlerce kişinin katılımı ile “Ya Filistin’i Kurtarın Ya Ümmete Yol Açın” başlıklı basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştirdik. Açıklamamızda “İsrail” ile Filistinliler arasında yaşanan savaşın aslında kâfirler ve Müslümanlar arasında olduğunu vurguladık. Filistin’in işgalci “İsrail”i kınamakla, devletlerarası toplumun vicdanına seslenmekle, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın içi boş toplantılarıyla kurtulamayacağını dile getirerek Müslümanların yöneticileri ve ordu komutanlarına şöyle seslendik:

“Ey Yöneticiler ve Ey Komutanlar! Bugüne kadar haram olmasına rağmen ABD, NATO ve Batı istedi diye orduları harekete geçirdiniz. Şimdi Müslümanlar için, Allah’ın emri olduğu için bunu yapın! Sınırlı imkânlarına rağmen bir avuç Müslümanın neler yapabildiğini gördünüz. İşte size tarihi bir fırsat!Şahitlerin şahitlik edeceği o günde, Allah’ın izin vermediği hiç kimsenin konuşamayacağı o günde, Rabbinizin huzuruna bembeyaz bir yüzle çıkmak istiyorsanız, ebedi cennet nimetlerine kavuşmak istiyorsanız, bu fırsatı kaçırmayın… Şayet bu sıcak çağrıya icabet etmeyecek ve her zamanki gibi yerlerinize çakılıp kalacaksanız o halde Müslümanlara yol verin. Zira bizler; Aksa için, Kudüs için, Gazze için, Filistin için yola çıkmaya hazırız.”

Ayrıca “Ordular Aksa’ya, Mehmetçik Kudüs’e” çağrılarımıza tepki veren ve Müslümanları küçümseyen güruha da şöyle seslendik: “Ey Allah’ın Kalplerine Mukaddes Aksa’nın Sevgisini Nasip Etmediği Zavallılar! Aksa biz Müslümanlar için imâni bir meseledir, akidemizin bir parçasıdır ve kutsalımızdır. Bizler kutsallarımız için canlarımızı vermekten asla geri durmayız. Göğüslerimizi, kutsallarımıza ve mazlumlara siper etmekten bir an olsun bile çekinmeyiz. Şayet, Filistin için yollar açılırsa, tüm beldelerden Müslümanların akın akın nasıl gideceğini göreceksiniz. Kalbi Aksa ile atan Müslümanların sel olup aktığını görünce hala utanacak bir yüzünüz kalırsa belki utanırsınız.”

Basın açıklamalarımıza ve yürüyüşe iştirak eden STK Temsilcileri ve tüm Müslümanlara teşekkür ediyoruz. Allah Subhanehu ve Teala, Filistin halkının yanında olmak için meydanlara inen ve yöneticilere sorumluluklarını hatırlatan tüm Müslümanlardan razı olsun.