Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Zalim Tagutların Devrildiği Bir Sezonda Raşidi Hilafeti Kurarak Gerçek Değişimi Gerçekleştirmenin Anı Geldi

Tunus tagutu Zeynel Abidin Bin Ali'nin 14 Ocak 2011 cuma günü aşağılanmış şekilde kaçmasının ardından Arz-ı Kenan Mısır'da 25 Ocak 2011'den itibaren başlayan olaylar, tırmanarak geniş sivil bir itaatsizlik haline dönüştü. Böylece Mısır Firavunu Mübarek tagutu, 11 Şubat 2011 Cuma günü kitlelerin baskısı karşısında teslim olduğunu, yönetimi bıraktığını ve otoriteyi Yüksek Askeri Konsey'e teslim ettiğini ilan etti. Tunus ve Mısır'daki insan kitlelerinin, bu iki tagutun alaşağı edilmesine yol açan gerçekleştirdikleri bu devrim, bu rejimlere istinat eden kafir kapitalist Batının ölüm döşeğinde olduğunu ve tamamen ajan yöneticilerinin evlatlarına veraset bıraktığı bir mülkü olduğunu zannettiği bu ümmetin diriliğinin kesin bir göstergesidir!!

Ey Müslümanlar!

Birer devrim hırsızı olan Batılı istihbarat servisleri, gerek nüfuzlarını pekiştirmek gerekse nüfuz etmek için her zaman teyakkuz halindeler. Halk, temel ihtiyaçlarını doyurmayı garanti edecek, gölgesinde yaşayan her insana izzetli ve onurlu bir yaşam sağlayacak adil bir nizam arayışı içerisinde fakirlik, yoksulluk, açlık, hastalık, cehalet, zillet ve zelillikten başka bir şey getirmeyen yürürlükte olan mevcut kapitalist nizamı değiştirmeyi talep etmek üzere ayaklandı. Bu ise İslam nizamından başka bir şey olabilir mi?! Ancak medya organlarına hakim olan devrim hırsızları, bozuk kapitalizm nizamının totaliter yapısını demokrasiye dönüştürerek onu güzelleştirmeyi amaçlamaktadırlar!!

Ey Müslümanlar!

Bu zalim tagutlar, yok olmaya doğru gitmektedirler. O halde devrimlerinizi güçlendiriniz ve devrim hırsızlarına karşı güven altına alınız. Bu ise ancak aşağıdaki hakikatleri idrak etmekle mümkündür:

Birincisi: Sizler, başınıza musallat olan bu zalim tagutların hepsini değiştirmeye muktedirsiniz. Zira şeriatın beyan ettiği üzere otorite ümmetindir. Dolayısıyla dürüst bir seçimle yöneticinizi seçecek ardından Allah'ın kitabı ve resulünün sünneti üzere Müslümanların Halifesi olarak bu yöneticiye biat edecek ardından da hayatın tüm alanlarında sadece İslam'ı uyguladığının bekçisi olacak olanlar sizlersiniz.

İkincisi: Totaliter yada demokratik şekli ile olsun kapitalizm nizamı, şeran batıl bir nizamdır. Çünkü o, Allah katından olmayıp fasit ve zalim bir nizamdır ve geçen on yıllar boyunca bize tattırdığı şeyler yeter. Zira ülkemizin zenginliğine rağmen insanların en fakiri hatta milletlerin kuyruğu haline geldik. Bu nedenle sömürgeciliğin bizleri, kurtuluşu olmayan iki daire içerisinde dönmemiz için kurduğu tuzağa karşı dikkatli olmamız kaçınılmazdır. Bu iki daire ise -kapitalizm nizamının iki yüzü olan- totaliterlik ve demokrasidir. Bu nedenle Amerika ve "İsrail", Allah'ın askerlerinin Arz-ı Kenan'da Hilafet Devleti'ni kurmalarından korkarak Mısır'daki değişimin demokrasi yönünde olmasının talep eden açıklamalarda bulunmuşlardır. Dolayısıyla kafirler, bizim için demokrasi isterlerken Allahu Subhânehu, bizim için dosdoğru bir din istemektedir. Allahuteala, şöyle buyurmaktadır: أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللّهِ حُكْمًا لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ "Yoksa onlar hala cahiliyye yönetimini mi istiyorlar? Oysa akleden bir toplum için hükmü (yönetimi) Allah'tan daha güzel olan kim vardır?" [el-Mâide 49-50]

Üçüncüsü: Azim İslam'ın nizamı, sözde İslami olan Batılı bir anayasa çıkarmakla oluşmaz. Bilakis tüm maddeleri, muteber şeri delillerden -ki bunlar kitap, sünnet ve bu ikisinin irşat ettiği icmâ-us sahabe ve şeri illeti olan kıyastır- alınmış olan İslami bir anayasa ile oluşur. O halde dünyanızın ve ahiretinizin ancak kendisi ile salah bulacağı azim İslam'ın nizamından başka bir şeyi talep etmeyin. Allahu [Saubhânehu ve Te'alâ], şöyle buyurmaktadır: أَلاَ يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ "Hiç yaratan bilmez mi? O, Latif'tir, Habir'dir" [el-Mulk 14]

Dördüncüsü: İslam, Camp David, Nifaşa, Oslo ve benzerleri gibi kafir Batının iç işlerimize müdahale etmesini temsil eden bu tagutların imzaladığı hıyanet anlaşmalarını reddetmenizi vacip kılmaktadır.

Ey Müslümanlar!

Azim olan İslam'ı hayat sahasına döndürmek ancak bir küfür nizamı olan demokratik kapitalizm nizamını tarihin çöplüğüne atacak ve kendi evine gönderecek Raşidi Hilafet Nizamı ile mümkündür. Keza bu tagutları, elleriyle işlediklerinin bir cezası olarak adil bir yargının önüne çıkaracak olan bizzat Raşidi Hilafet olduğu gibi ümmetin talep ettiği gerçek değişim, ancak onunla mümkündür. Böylece ümmeti hayır ve adaletle dolduracak yeni bir fecrin nuru doğacak.

 

لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلْ الْعَامِلُونَ

"Çalışanlar işte böylesi (bir kurtuluş) için çalışsınlar!" [es-Saffât 61]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti


H. 11 Rabi-ul Evve 1432
M.  Pazartesi, 14 Şubat 2011

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER