Haber-Yorum

Sudan’da Protestolar ve Gösteriler... Peki Kazananı ve Kaybedeni Kim Olacak?

Haber:

Güvenlik güçlerinin, perşembe günü ordunun iktidardan indirilmesi çağrısında bulunan barışçıl protestolara karşı koyduğu aşırı şiddete ilişkin uluslararası kınamalar devam ederken olay, beş kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına yol açtı. (El-Ceride Gazetesi 01/01/2022)

Yorum:

25 Ekim 2021’den bu yana Sudan, Burhan’ın, askerlerin ve sivillerin ortaklığında olan geçiş hükümetine karşı darbesini reddeden gösterilere ve protestolara tanık olmaktadır. Burhan bunu rotanın düzeltilmesi olarak adlandırırken İngiliz gurubu ise darbe olarak adlandırmıştır. 21 Kasım'da Burhan ile teknokrat bir hükümet kurması için başbakanlık görevine iade edilen Hamduk arasında siyasi bir anlaşma imzalanmıştı. Ancak siyasi güçler bu anlaşmayı, darbe olarak tanımladıkları şeyi meşrulaştırmak olarak görmektedirler. Ardından gençleri, orduyu devirmek ve tam bir sivil hükümet kurulması amacıyla gösteriler yapmaları için sokağa çıkmaya teşvik etmişlerdir. Nitekim bu gösterilerin sıklığı geçen Aralık ayında artarak neredeyse haftalık hale gelmiş ve bu da ordudaki Amerikalı kişileri ve müttefiklerini rahatsız etmiştir. Bunun üzerine Burhan, Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı’nın tutuklama, arama yapma ve güvenlik kontrolünün sıkılaştırılmasına yönelik yetkilerinin geri verilmesine karar vermiştir. Bu da geçen perşembe günü, beş kişinin ölmesi, yüzden fazla kişinin yaralanması ve onlarcasının tutuklanmasıyla sonuçlanmıştır.

Bu vakıanın tek kaybedeni, bu ümmetin aldatılan gençleri olmuştur. Zira onlar, sivillik adına İngiliz ajanları tarafından saptırılmışlardır. Dolayısıyla en büyük bedeli, canları, kanları ve vücut parçaları ile sadece gençler ödemiştir. Sonra İngiliz ajanları, bu gençlerin vücut parçaları üzerinden otoritesini güçlendirmektedir.    

Amerikan yanlısı orduya gelince; demir yumruk gücüyle iktidar koltuğunda oturmaktalar ve düşmanların göğüslerine doğrultmak yerine masum gençlerin göğüslerine doğrulttukları silahlara sahip oldukları halde gençlerin kanlarını hiç önemsememektedirler! 

Bu ülkenin akil adamlarının görevi, Amerika ve İngiltere’nin asker ve sivil ajanları aracılığıyla yürüttüğü bu çatışmanın hakikati, asker ve sivil arasında hiçbir farkın olmadığı ve hepsinin sömürgeci kafire hizmet ettikleri konusunda bu gençleri uyarmalarıdır. Ayrıca tüm sorunlarını İslam ile çözecek, onlara onurlu bir yaşam sağlayacak, ülkemizin imkanları çarçur eden ve servetlerimizi yağmalayan sömürgeci kafirlerin ve sizin hakkınızda bir ahit ve anlaşma gözetmeyen onların ajan kuyruklarının kökünü kazıyacak Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için Hizb-ut Tahrir içindeki ümmetin muhlis evlatlarıyla canla başla çalışmak yoluyla azim İslam akideleri temelinde gerçek bir değişim için çaba sarf etmeleridir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İbrahim Osman (Ebu Halil) - Sudan