- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Umudunu Bir Katile Bağlamak!
Haber:
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Olağanüstü Zirvesi'nin aile fotoğrafında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile aynı karede yer alan Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretleri dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Türkiye-Suriye ilişkilerini yoluna koymak istediklerini söyledi, "Ben hala Esed’den umutluyum diyen Erdoğan, Esed ile aramızdaki hukuku yeniden ihya etmemiz, bölgeyi inşallah çok daha fazlasıyla rahatlatacaktır" dedi. (14.11.2024 Ajanslar)
Yorum:
Dış politikada dostluklar yoktur çıkarlar vardır. Reel politik gereğince hareket etme gibi kapitalist ideolojinin gayri insani ve ahlaki olan düşünceleri coğrafyamızda siyasetçilerin maalesef amentüleri olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, uzun zamandır Esed ile tekrar eski günlere dönme hususunda farklı düzeylerde çağrılar yaptığı herkesin malumu.
Aslında bu tutarsız davranışlar Erdoğan için yeni değil daha önce darbeci, katil dediği Sisi için bir süre sonra “Sayın Sisi” diyerek görüşmesi ilişkileri geliştirmesi bu tutarsızlığın en yakın örneklerinden biridir. Aynı şekilde bir milyondan fazla Müslümanın katili, milyonlarca Müslümanın yaralanmasının müsebbibi ve 10 milyona yakın Müslümanın mülteci olmasına sebep olmuş seri katil Esed ile görüşme isteğini defaatle tekrar etme, zilletin dibidir. Hatırlanacağı üzere Erdoğan, daha önce Esed ile görüşme hususunda sıkılı yumrukların açılması gerektiğini söylerken şimdi de Esed ile aynı karede resim verip ondan umutlu olduğunu söylemekten çekinmiyor.
Madem başımızdaki yöneticiler bu kadar pervasız davranmaktan, umutlarını milyonlarca Müslümanı katleden katillere bağlamaktan çekinmiyor, o zaman hakkın diliyle onlara cevap verilmesi, duymak istemedikleri hakikatleri yüzlerine çarpmak bizlerin üzerine bir borçtur.
وَلَا تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ غَافِلًا عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَۜ اِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ ف۪يهِ الْاَبْصَارُۙ
“Sakın Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.” (İbrahim 42)
وَلَا تَرْكَنُٓوا اِلَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُۙ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ اَوْلِيَٓاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ
“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.” (Hud 113)
Sözde terörün bitmesi adına terörün dik alasını yapan bir milyon Müslümanın katiline umut bağlamak, aralarındaki hukuku yeniden tesis etme düşüncesi şer’i anlamda zulüm, siyasi anlamda ise düşüklüktür. Siyasi olarak ABD’nin uydusu olan Türkiye ve ABD’ye göbekten bağlı yani tabi olan Suriye yöneticilerinin iradeleri ipotek altındayken dış politikada bu yöneticiler bırakın bölgesel bir meseleyi çözmeyi, ABD’nin şartlarını oluşturmadığı görüşmeyi dahi gerçekleştirme güçlerinin olmadığını aklı başında her bir kişi bu yaşananlardan anlayabilir. Bu hakikat iki taraf için de geçerli iken yine maalesef İslam coğrafyasının tamamında da bu zillet bağımlılığı söz konusudur.
Sormak istiyoruz yetmedi mi bu ümmetin katilleriyle iş tutma zilletiniz! Yetmedi mi ABD ve diğer kafirlerin siyasi çıkarlarına göre arkalarından sürüklenmeniz! Yetmedi mi bu ümmetin umutlarını güvenlerini söndürdüğünüz! Yetmedi mi reel politik adına bu ümmeti düşük, kifayetsiz gösterme sorumsuzluğunuz! Ümmetin en büyük musibeti olan başlarındaki yöneticiler ümmeti hem dünyada zillete, hem de ahirette darlığa sevk etmekle kendilerini memur eylemişler.
Rabbimizden isteğimiz başımıza musibet olan bu yönetim ve yöneticilerden bir an önce kurtulup razı olduğu ahkamını tatbik edecek Raşid Halifeler nasip ederek dünya ve ahiret saadetine ulaşmamızdır. Amin.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmet Sapa