Cumartesi, 19 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Eğer Sen Olmasaydın Onlar Zulmedemezlerdi!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Eğer Sen Olmasaydın Onlar Zulmedemezlerdi!

Haber:

Devrik Esad rejimi ve onun şebbihaları tarafından işlenen ve medya tarafından ortaya çıkarılan iğrenç suçlar.

Yorum:

Şeyhülislam İbn Teymiyye’den rivayet edildiğine göre, kendisi hapisteyken gardiyanlardan biri ona gelerek özür dilemiş ve şöyle demiştir: “Beni bağışla ey Şeyh; zira ben bir memurum. Bunun üzerine Rahimehullah bir atasözü haline gelen şu meşhur sözü söyledi: Eğer sen olmasaydın, onlar zulmedemezlerdi.”

İmam Ahmed İbn Hanbel’den rivayet edildiğine göre kendisi hapiste iken yanına bir gardiyan gelip ona şöyle sordu: Ey Ebu Abdullah, zalim ve zalimin yardımcıları hakkında nakledilen hadis sahih mi” İmam Ahmed şöyle dedi: Evet. Bunun üzerine gardiyan dedi ki: Yani ben bu durumda zalimin yardımcısı mı olmuş oluyorum? İmam Ahmed de dedi ki: “Zalimlerin yardımcısı konumunda olanlar senin saçını tıraş edenler, elbiseni yıkayanlar, yemeğini yapanlar, seninle alışveriş yapanlardır. Sen ise zalimin ta kendisisin.”

Bu, tüm zalimler için -ki biz bununla Müslüman ülkelerdeki baskıcı ve suçlu yöneticileri kastetmiyoruz aksine onların emirlerini yerine getiren, insanlara haksız yere zulmeden, onları öldüren, işkence eden, hapseden, onlara zulmeden, insanların paralarını haksız yere yiyen subayları, askerleri ve memurları kastediyoruz- Beşar Esad'ın ve ondan önceki diğer devriklerin başına gelenler kendi başlarına da gelmeden önce kendilerini gözden geçirmeleri ve işlerini düşünmeleri için değerli bir fırsattır. Tabi biz burada onların bazılarına isabet edip diğer bazılarına isabet etmeyen dünyadaki cezalarını kastetmiyoruz, aksine hiç kimsenin zulme uğramadığı adil hükümdarın huzurunda tek bir dinar ve dirhemin olmadığı ahiretteki cezalarını kastediyoruz. Nitekim Buhari, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: مَن كانَتْ عِنْدَهُ مَظْلِمَةٌ لأخِيهِ فَلْيَتَحَلَّلْهُ مِنْها، فإنَّه ليسَ ثَمَّ دِينارٌ ولا دِرْهَمٌ، مِن قَبْلِ أنْ يُؤْخَذَ لأخِيهِ مِن حَسَناتِهِ، فإنْ لَمْ يَكُنْ له حَسَناتٌ أُخِذَ مِن سَيِّئاتِ أخِيهِ فَطُرِحَتْ عليهKimin yanında kardeşine ait haksız alınmış bir hak varsa o haksızlıktan dolayı hak sahibiyle helalleşsin. Muhakkak olan şu ki kıyamette hiçbir dinar ve hiçbir dirhem yoktur. Kardeşinin hakkı için kendi hasenelerinden alınmadan önce dünyada onunla helalleşsin. Ahirette zalimin o hakkı karşılayacak haseneleri bulunmazsa, kardeşinin kötülüklerinden alınır da o zalimin üzerine atılır.

Bu zalimler bilsinler ki, emirlerini yerine getirdikleri zalim yöneticiler o gün kendilerine hiçbir fayda sağlamayacağı gibi zulümdeki yardımcılarına da bir fayda sağlamayacak ve zulümde onlara itaat etmeleri onlar için bir mazeret olmayacaktır. Çünkü rızık, Allah Subhanehu ve Teala'nın elinde olup yöneticilerin elinde değildir ve ecel de aynı şekildedir; o halde Beşar ve onun zalim yardımcılarının başına gelenler, diğer zalimler ve yardımcıları için bir ibrettir; bu nedenle kendilerinden hızla uzaklaştıkları ve önlerinde cehennem azabından başka bir şeyin olmadığı günden gelmeden önce ibret alsınlar ve zulümlerine bir son versinler. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِذْ تَبَرَّأَ الَّذِينَ اتُّبِعُوا مِنَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا وَرَأَوُا الْعَذَابَ وَتَقَطَّعَتْ بِهِمُ الأَسْبَابُ، وَقَالَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا مِنَّا كَذَلِكَ يُرِيهِمُ اللهُ أَعْمَالَهُمْ حَسَرَاتٍ عَلَيْهِمْ وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنَ النَّارِİşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır. (Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! Böylece Allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.” [Bakara 166-167]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Halife Muhammed – Ürdün

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER