Pazartesi, 10 Ramazan 1446 | 2025/03/10
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Bagram Hava Üssü’nün Geri Alınması: Bir Güç Gösterisi Mi, Yoksa Siyasi Baskı Kartı Mıdır?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Bagram Hava Üssü’nün Geri Alınması: Bir Güç Gösterisi Mi, Yoksa Siyasi Baskı Kartı Mıdır?

Haber:

Donald Trump seçim kampanyasından bu yana, 2024 başkanlık seçimlerini kazanması halinde Bagram Hava Üssü’nün kontrolünü Taliban’dan geri alacağını açıkladı. Bu hamlenin hedefinin Çin’i gözetlemek olduğunu vurguladı. Seçimi kazandıktan sonra da bu tutumunu birkaç kez yineleyerek Kabil’in kuzeyindeki üssün stratejik önemini vurguladı.

Yorum:

Cumhuriyetçi Parti Amerikan ulusal gururunu vurgulamasıyla bilinir.Donald Trump bu gururu, tam bir şovmenlik üslubuyla somutlaştırıyor; zira kendisini dünya işlerinin sahibi ve denetleyicisi olarak sunuyor.Nitekim gerek Panama Kanalı’nı geri alma, gerek Danimarka’dan Grönland’ı satın alma ve hatta gerekse Kanada’yı ABD’ye ilhak etme fikri gibi yaptığı birçok açıklamalarda bu yaklaşımı yansıtmaktadır.Şimdi de Bagram bu bağlama dahil ediliyor; sanki Taliban bu üssü gasp etmiş ve o da geri almaya çalışıyormuş gibi!

Trump’ın açıklamaları sadece dış politikayla sınırlı değildir; aksine açıklamaları iç politikada da kullanıyor.Zira o, ABD’nin askeri gücünün tartışmasız kalması gerektiğini düşünen Amerikan milliyetçilerinin ve Cumhuriyetçi destekçilerinin duygularını harekete geçirmeye çalışıyor. Zira Bagram ve dünyanın diğer yerlerindeki meselenin gündeme getirilmesi, bu grup nezdinde Amerikan hegemonyasının yeniden tesis edilmesinin bir göstergesi olarak yankı buluyor.

Ayrıca Trump bu konuyu Demokrat Parti’ye ve Joe Biden’a saldırmak için de kullanıyor; çünkü o, ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesini ve Bagram’ın terk edilmesini Demokratların zayıflığının bir kanıtı olarak görüyor. Bu yüzden Demokratlar iktidarda olmasaydı el-Kaide’nin hala Amerika’nın kontrolü altında olmaya devam edeceği fikrini öne sürerek bu konuyu rakipleri için siyasi bir zayıflık noktasına dönüştürmeye çalışıyor.

Öte yandan Trump’ın Bagram Hava Üssü’nü geri almaktan bahsetmesi, böyle bir adımı uygulamak için fiili planlama yaptığı anlamına gelmiyor, aksine bu, Çin ve Rusya'ya yönelik bir tehdit mesajı taşıyor. Ancak bu söylemin ana hedefi Taliban olmaya devam ediyor; zira Amerika’nın Taliban’a yönelik politikası devam edecek ancak bu, doğrudan iş birliği yerine daha yoğun bir baskı çerçevesinde olacaktır.Bagram Üssü’nden söz edilmesinin yanı sıra mali yardımların kesilmesi tehdidi, Taliban’ı Amerika’nın çıkarlarıyla uyum sağlamaya ve desteklediği dünya düzenini kabul etmeye zorlamayı amaçlayan bir stratejinin parçasıdır.Bu açıklamalar yoluyla Trump, ABD’nin hala Taliban üzerinde baskı uygulamaya muktedir olduğunu ve Afganistan'ın içişlerini istediği gibi etkileyebildiğini teyit etmeye çalışıyor.

Aslında Müslümanların, ilahi vahye göre insanlığın hidayeti için temel bir kaynak olması amacıyla İslam'ı diğer tüm ideolojilerin üzerinde egemen kılmaları gerekir. Ancak İslam ümmeti, insanlığa liderlik etmedeki ana rolünü kaybetmiştir; bu da batıl kapitalist ideolojinin hâkimiyetine ve Trump gibi yozlaşmış ve dengesiz figürlerin yükselişine, hatta istisnasız Müslümanların başındaki tüm yöneticilerin politikalarını onun direktiflerine göre koordine etmelerine izin vermektedir. Bu gerçeklik ancak ümmetin onurunu yeniden tesis edecek, ümmeti bağımlılık durumundan küresel liderlik konumuna taşıyacak olan Raşidi Hilafetin kurulmasıyla değişecektir. Dünyaya yozlaşma ve yıkım yayan sömürgeci rejimlerin aksine Hilafet, tüm insanlık için merhameti gerçekleştirecek ve insanları, hayvanları, karayı, denizi ve havayı kapitalizmin yıkıcı etkilerinden kurtaracak bir yönetim modeli olacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yusuf Arslan - Afganistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER