Pazartesi, 10 Ramazan 1446 | 2025/03/10
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yemen Neden Yüzde Yüz Çöküş Yaşıyor?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Yemen Neden Yüzde Yüz Çöküş Yaşıyor?!

Haber:

El-Hadri, (Suudi Arabistan öncülüğündeki) koalisyonu Yemen'deki devlet kurumlarını bozmakla suçluyor ve Suudi büyükelçisinin değiştirilmesini talep ediyor. (Al Mawkea Post, 4 Mart 2025)

Yorum:

Yemen eş-Şumû Basın ve Medya Kurumu Başkanı Seyfu'l Hadri, Yemen'deki durumun gerçekliğini doğru bir şekilde tanımladı; zira Yemen halkının, cumhurbaşkanlığından hükümete, parlamentoya ve hatta en küçük devlet kurumuna kadar devlet kurumlarının bozulmaya uğramasının feci sonuçlarını yaşadığını söyledi.Bunun sadece bir kriz değil, aynı zamanda tam bir çöküş noktasına ulaşan sistematik bir bozulma hali olduğunu söyledi ve devletin mevcut çöküş oranının %100 olduğu ve bunun da tam hizmet eksikliği, üretim eksikliği, kalkınma eksikliği, kolluk kuvvetlerinin yetersizliği, kaosun yayılması, suç kontrolünün olmaması ve ülkenin devletin otoritesi dışında bir ortama dönüşmesi anlamına geldiği eklemesinde bulundu.El-Hadri X platformundaki sayfasında yaptığı açıklamada ülkede devam eden bozulmanın, koalisyonun başından beri takip ettiği bir hedef olduğunu söyledi ve şöyle ekledi: Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun Yemen'de ürettiği tüm şeyler devletin restorasyonuna destek için olmamış, aksine sistematik engelleme araçları olmuştur; bu araçların en öne çıkanlardan birisi, devletin varlığını ortadan kaldıran ve onun yerine geçen silahlı unsurların üretilmesi olmuştur.

El-Hadri bu meseleyi çok geç fark etmiştir;oysa Hizb-ut Tahrir, Suudi Arabistan'ın Yemen'e girişinin, ABD çıkarlarına hizmet etmek ve ülkedeki İngiliz nüfuzuna hizmet eden hükümetin etkisini azaltmak için kuzeydeki Husileri istikrara kavuşturmak olduğu uyarısında bulunmuştur.On yıl önceki savaşın ilk günlerinden itibaren Yemen'deki savaşın, çatışan yerel tarafların kendileri için bir kılıf olarak kullandığı mezhepçilik ya da bölgecilikle bir ilgisi olmadığını, aksine bunun Amerika ve onun bölgesel araçları (Suudi Arabistan ve İran) ile İngiltere ve onun bölgesel araçları (BAE ve onun çevresinde toplana partiler) arasında ülkedeki nüfuz ve servet üzerindeki bir savaş olduğunu söylemiştir.Bakın işte Seyf el-Hadri bugün bunu, Yemen halkının en kötü bir duruma düşmesinin ardından, yani Suudi Arabistan liderliğindeki sözde Arap Koalisyonunun, koalisyon ülkelerine bağlı askeri milislere alınan Yemen'in evlatlarının himayesi altında ülkelerinden servetin çıkışını güvence altına alırken açıklamıştır!

Ey Yemen halkı: Suudi Arabistan ve BAE'nin, nüfuz ve servet için hummalı bir rekabete giren kafir Batı'nın çıkarları için çalıştığı, bu ikisinin yerel para biriminin çöküşü, fiyatların fırlaması, hizmet eksikliği ve yaygın suçlarla ilgilenmedikleri, Suudi Arabistan'ın devlet kurumlarına müracaat etmeden doğrudan Husilerle müzakere ettiği ve onlara petrol gelirlerinin üçte ikisini garanti eden ve ülkedeki bir sonraki otoriteye dahil olmalarını sağlayan bir ABD yol haritası sunduğu, böylece Suudi Arabistan'ın “Vatan Kalkanı” adında kurduğu güçlerle yavaş yavaş devletin bağlantı noktalarını kontrol ederken kurtarılmış bölgelerin çoğunu ele geçirdiği ve BAE'nin de Husilerle müzakere görüşmelerine girip efendilerinin payını elde etmeye yönelik girişimde bulunarak limanları, adaları ve havaalanlarını ele geçirdi sizin için açık hale gelmiştir.

Ey Yemen halkı, talep edilen Suudi büyükelçinin sınır dışı edilmesi değildir, aksine ülkeyi koalisyona ve sadece kafir Batı'nın çıkarlarını korumak için çalışan Birleşmiş Milletler'e teslim eden hükümetin tamamının ülkeden kovulmasıdır; bu nedenle on yıllık yıkım ve ülke koşullarının ve halklarının feci bir şekilde çöküşü onların umurlarında değildir; bilakis onların tek umursadıkları şey, her bir tarafın en büyük miktarda zenginlik ve petrol kaynakları üzerindeki nüfuz ve kontrolünü güvence altına almaktır.

Yemen'deki krizin çözümü, ümmetin Peygamberi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in geri dönüşünü müjdelediği Hilafeti kurarak Allah'ın şeriatını uygulamak için çalışan samimi kişilere otoriteyi teslim etmekte yatmaktadır:ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet olacaktır.” Allah’ın izniyle artık Hilafetin zamanı gelmiştir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah El-Hadramî – Yemen

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER