Cumartesi, 12 Zilkâde 1446 | 2025/05/10
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Keşmir Sorunu!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Keşmir Sorunu!

Haber:

Pakistan, Cammu ve Keşmir'in Pahalgam bölgesine yönelik gerçekleşen saldırısının ardından Hindistan ile yaşanan gerilimin akabinde BM Güvenlik Konseyi'ne acil bir oturum için resmi bir talepte bulundu.Açıklamaya göre bu, Pakistan'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği ofisi tarafından Pazar günü yapılmış ve bir nüshası da Anadolu Ajansı'na ulaşmıştır.Açıklamada Hindistan ve Pakistan arasında yükselen gerginliklerin ve özellikle Cammu ve Keşmir'deki durumun, “bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğu” belirtildi.Toplantının 5 Mayıs'ta gerçekleşmesi ve Pakistan temsilcisi Asim İftihar Ahmed'in toplantı sonrasında bir basın açıklaması yapması bekleniyor. (Rai Al Youm)

Yorum:

Siz ne kadar da hainsiniz ey Pakistan yöneticileri?!Zira sizler, Keşmir'i, dahası tüm Hindistan'ı Hindulardan kurtaracak olan orduyu zincirliyorsunuz ve Keşmir'deki Müslümanların sorununu çözmek için kafir sömürgeci Amerika'nın aracı olan sömürgeci Güvenlik Konseyi'ne koşuyorsunuz!

Keşmir'in sorunu Pakistan'ın hain yöneticilerinde yatmaktadır: “Zira Eyyub Hân 1965 savaşının ardından, Pakistan’a ait olan üç nehri Hindistan’a verdi.Yahya Hân ve Zulfikâr Ali Butto ise 1971 yılında Pakistan’ın Doğusunu kaybettiler ve orası Bangladeş’e dönüştü. Ziyâ-ul Hak zamanında da Hindular Siyanşin Tepeleri’ni işgal ettiler.Nevvaz Şerif zamanında ise mücahitler ve Pakistan Ordusu, neredeyse zafer elde edecek bir durumda iken 1999 yılında Kargil Tepeleri’ni korumaktan mahrum bırakıldılar. O gün Müslümanların kanları pahasına, Hindistan’da rakibi Kongre Partisi karşısında dönemin Hindistan Başbakanı Vajpayi’nin desteklenmesi ve halkı nezdinde kahramanlaşması için Amerika’dan gelen emirlere icabet eden Nevvaz Şerîf orduya ve savaşçılara geri çekilmeleri emrini verdi! Pervez Müşerref zamanında da Keşmir halkına self-determinasyon ve 2004 yılında Hinduların otoritesinden kurtulma hakkının verilmesinden ilk defa tümüyle vazgeçildi.” (Hizb-ut Tahrir’in yayınladığı Siyasi Meseleler kitabından uyarlanarak aktarılmıştır).

Bugün onların, uluslararası hukuk denen küfür kanunu kararlarına dayanan ve Hindularla stratejik ortaklığı olan suçlu Amerika tarafından kontrol edilen sömürgeci bir konseye doğru koştuklarını gördüğümüz gibi yine onların zayıf açıklamalar yaptıklarını, barış ve gerginliğin azaltılması ve tepkinin aynı şekilde olacağı çağrısında bulunduklarını görmekteyiz! Peki gözü sizi hiçbir şekilde görmeyen işgalci ve saldırgan bir kâfirle nasıl bir barış, gerilimi azaltma ve misilleme olacak Allah aşkına?!

İslam ehlinin, işgal edilmiş topraklara karşı şerî vacibi, milyonlarca şehit verilmesini gerektirse bile, en yakından başlayarak tüm Müslümanları kapsayacak şekilde cihat etmektir. Zira Allah Subhanehu ve Teala, Fi Muhkemi Tenzilihi’de şöyle buyurmuştur: وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.” [Bakara 191] Ve Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: فَمَنِ اعْتَدَى عَلَيْكُمْ فَاعْتَدُوا عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا اعْتَدَى عَلَيْكُمْKim size saldırırsa siz de onun size saldırısının misli ile ona saldırın.” [Bakara 194] Ve Celle Şânuhu şöyle buyurmuştur: وَلَن يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermez.” [Nisa 141] Dolayısıyla Pakistan yöneticilerinden şer’an talep edilen, Keşmir’i müşriklerden kurtarmak için büyük orduları Keşmir’e, dahası tüm Hindistan’a doğru harekete geçirmesi olup meselelerimizi kafirlere tevdi etmeleri ve Allah Subhanehu ve Teala’nın haram kıldığı, onları üzerimizde otorite sahibi kılmaları değildir!

Eğer yöneticiler icabet etmezlerse, ordu onları devirsin ve Allah Subhnehu ve Teala’nın vaadi olan Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret versin: وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْAllah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur 55] Aynı zamanda da Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi olan: ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً، فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُبُوَّةِSonra zalim yöneticiler gelecek ve onlar da Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Bunların ardından ise yine Nübüvvet metodu üzere hilâfet olacaktır.” Böylece Allahu Teala’nın yardımı gerçekleşecektir: وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُO gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-5] Ayrıca onun eliyle, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Hindistan’ın fethedilmesiyle ilgili müjdesi de gerçekleşecektir: عِصَابَتَانِ مِنْ أُمَّتِي أَحْرَزَهُمَا اللهُ مِنَ النَّارِ عِصَابَةٌ تَغْزُو الْهِنْدَ وَعِصَابَةٌ تَكُونُ مَعَ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ عَلَيْهِمَا السَّلَام Ümmetimden iki grup vardır ki Allah onları ateşten korumuştur; birincisi Hindistan'a karşı savaşan grup, diğeri Meryem oğlu İsa Aleyhisselam ile beraber olan gruptur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulaziz Munîs

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER