- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Gerçekten Duygularınız ve İnsanlığınız Mı Uyandı Ey Batı Liderleri? Cidden Ne Oldu Sizlere?!
Haber:
İngiltere Başbakanı Keir Starmer Salı günü yaptığı açıklamada, Fransa ve Kanada liderleriyle birlikte Gazze'deki gerginliğin tırmanması yüzünden endişe duyduklarını söyledi.Ateşkes yönündeki çağrılarını yinelediler.Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Kanada Başbakanı Marc Carney ile ortak bir açıklama yaptıktan sonra parlamentoya, “Bugün, İsrail tarafından gerçekleşen tırmanış nedeniyle endişe duyduğumuzu kaydetmek isterim” dedi. Ve şöyle ekledi: “Rehinelerin serbest bırakılması için tek yol olarak ateşkes talebimizi yineler, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik muhalefetimizi tekrar eder ve Gazze'ye insani yardımın önemli ölçüde artırılması talebimizi de yineleriz.” Ve şöyle devam etti: “Bu savaş çok uzun bir dönem devam ettiği için tepkimizi koordine etmeliyiz.” (El Kuds El Arabi)
Yorum:
Bu haberi okuyan veya Dışişleri Bakanı gibi İngiliz liderleri ya da Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından yapılan açıklamaları dinleyenler ve özellikle Batı olmak üzere onların örnekliğini takip eden diğer dünya ülkeleri şaşırıp cidden neler oluyor diyebilir?!Gerçekten de Yahudilerin, son 18 ay boyunca Gazze ve Batı Şeria'ya karşı yaptıkları suç değildi de bu sadece son bir haftada mı ortaya çıktı? Peki daha öncesinde yıkım, vahşet ve suç görmediler mi?Yahudi ordusu Gazze'deki binaların, okulların, barınakların, üniversitelerin ve hastanelerin yüzde 75'inden fazlasını yıkmadı mı?Şimdiye kadar 54 binden fazla şehidi öldürüp 127 bin yaralı verilmedi mi?Çocukların ve kadınların açlık, susuzluk ve hastalıktan nasıl öldüklerine tanık olmadılar mı?Daha da önemlisi, savaşın aylar boyunca Yahudi varlığına finansal, askeri, casusluk ve siyasi destek sağlamadılar mı? Yoksa komadaydılar da birdenbire uyanı mı verdiler?
Tüm bu soruların ve benzeri soruların cevabı şudur: Batı'nın değerleri ve ahlakı olmayıp o bir yalancı ve aldatıcıdır; insan hakları, adalet ve insanlığa önem verdiğini iddia etmesi ise tamamen bir yalan ve iftiradır; zira insanlıkla bezenmiş bir kimse, bir dönem canavar iken bir anda barış güvercini olamaz!Eğer Gazze'de halkımıza karşı işlenen suçları, soykırımı ve vahşeti kınama ve reddetme konusunda sadık olsalardı, bu kadar uzun süre sessiz kalmazlar, dahası Yahudi varlığına destek ve yardımda bulunmazlardı.
Ancak bu değişimi açıklayan tek bir şey var ki o da bir hafta önce ABD başkanının yaptığı açıklamadır; zira şöyle demişti: “Gazze'deki savaş vahşidir ve durdurulmalıdır.” Nitekim daha önceki tüm dönemde Yahudi varlığına istediğini yapması için fırsatı vermelerinin, hatta Yahudi varlığına en ölümcül silahları temin etmelerinin ardından savaşın sona erdirilmesi arzusunu dile getirmiştir; zira Trump, Netanyahu'ya, istediği gibi sona erdirmesini, öldürmesini ve ezmesini ama bunu hızlı yapmasını defalarca vurgulamıştır! Ancak Beyaz Saray, savaşın devam etmesinin rahatsız edici bir husus olduğunu ve sonsuza kadar ya da Yahudi Başbakan Netanyahu'nun istediği zamana kadar devam etmesine izin verilemeyeceğini açıkladıktan sonra, şimdi o, Yahudilere savaşı sona erdirmeleri için baskı yapmak istiyor ve geri kalan hedefleri ise anlaşmalar ve komplolar yoluyla gerçekleştirmeyi umuyor.Bu nedenle Avrupa liderleri, Trump'tan yeşil ışık aldıktan sonra, aynı telden çalmaya başladılar ki bu onların duygularının ve insanlıklarının uyanmış olmasından dolayı değildir; zira onlar, değerleri ve ahlakı olmayan bir kavimdir. Eğer onlar ve onlardan önce de Amerika, savaşı durdurmanın kendi çıkarlarına olduğunu düşünmemiş olsalardı, tutumları ve görüşleri değişmezdi. Allah onların canın alsın, zira onlar suçlu bir kavimdir.
Oysa bizler kaç kez Allah'tan savaşın, tüm bu katliamlar ve fedakarlıklardan sonra Amerika ve Müslümanların başındaki ajan yöneticilerin Yahudilerin ve sömürgecilerin mübarek toprak Filistin'deki çıkarlarını korumak için yaptıkları anlaşmalarla sona ermesi yerine görevlerini yerine getirmek için harekete geçen ümmetin ordularının gerçekleştireceği Müslümanların zaferiyle sona ermesini ümit etmiştik. Ancak Allah'ın takdir ettiği ve dilediği olur ve en hayırlısı da Allah'ın seçtiğidir. وَعَسَى أَن تَكْرَهُواْ شَيْئاً وَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَعَسَى أَن تُحِبُّواْ شَيْئاً وَهُوَ شَرٌّ لَّكُمْ وَاللهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ “Bir şeyi de sevdiğiniz halde o, hakkınızda şer olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.” [Bakara 216]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Bahir Salih