Cuma, 14 Safer 1447 | 2025/08/08
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gazze, Boğucu Kuşatma ve Sistematik Açlık ile Ümmetin ve Ordularının Şerî Vacibi Arasında

بسم الله الرحمن الرحيم

Gazze, Boğucu Kuşatma ve Sistematik Açlık ile Ümmetin ve Ordularının Şerî Vacibi Arasında

Ekim 2023'ten bu yana Gazze, modern çağın en ağır insani felaketlerinden birini yaşıyor; zira iki milyondan fazla insan kuşatma altında olup açlık, susuzluk, hastalık ve yıkıma terk edilmişlerdir.Birleşmiş Milletler, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü ve diğer insani yardım kuruluşlarının raporları, Gazze sakinlerinin toplu açlıkla karşı karşıya olduklarını, yetersiz beslenme, susuzluk ve ilaç ve gıda stoklarının tükenmesi nedeniyle çocukların öldüğünü vurguluyorlar.

Mısır tarafında, insani yardım ve gıda malzemeleri taşıyan binlerce kamyon birikmiş durumda olup bu kamyonların geçişine izin verilmiyor, bu da işgal güçlerinin Mayıs 2024'ten beri işgal altında tuttuğu ve Mısır rejiminin de kapalı kalmasında suç ortaklığı yaptığı Filistin tarafındaki Refah geçiş kapısının kapalı olması nedeniyle gıdaların çürümesine ve ilaçların kullanım tarihlerinin geçmesine yol açmıştır.

2007 yılından bu yana Mısır, Refah sınır kapısını kapatarak veya şartlı olarak açılmasını kontrol ederek Gazze'nin kuşatılması konusunda doğrudan ortak bir sorumluluk taşıyor.Gaspçı varlık, geçişin Filistin tarafını kontrol altına alırken Mısır tarafı ise, hala Filistin otoritesi ve Hamas ile ilgili siyasi şartlar dışında geçişin açılmasını reddeden Mısır rejiminin kontrolü altındadır.Bu da Mısır rejimini, şerî ve siyasi olarak bu suçun ortağı yapmaktadır.

Nitekim Mısırlı yetkililer, yaralıları ve yardımları girdirmek için gaspçı varlıktan izin beklediklerini açıkladılar; bu da onun gaspçı düşmana aşağılayıcı bir şekilde bağımlı olduğunu ifşa etmekte ve Mısır'ın egemenliğinin rejimin kendi iradesiyle ihlal edildiğini ortaya koymaktadır.

Mısır'daki Müslümanlar da boş durmadı, bilakis Refah sınır kapısında yürüyüşler ve protesto eylemleri düzenleyerek kuşatmayı kınayıp geçişin açılmasını talep ettiler ancak Mısır rejimi bu eylemlere, Ariş'e ulaşmaları engellenen, bazıları gözaltına alınan ve diğer bazıları da saldırı ve kovulmaya maruz kalan "Küresel Gazze Yürüyüşü" aktivistlerinin başına geldiği gibi baskı, gözaltı ve sınır dışı etmekle karşılık verdi.Reuters ajansı 17 Haziran 2025 tarihinde yayınladığı haberinde şunları ifade etti;yürüyüşe katılan aktivistler, Kahire'de sivil giyimli güvenlik adamları tarafından darba maruz kaldılar, bazıları elçilikleriyle iletişim kurmalarına izin verilmeden günlerce gözaltında tutulup zorla sınır dışı edildiler, onlarca kişi ise Sina'ya ulaşmaları engellenerek ülkelerine geri gönderildiler.

Geçişi kapatıp işgalle iş birliği yaparak yardımları engelleyen ve protestoculara baskı uygulayan rejim, Allah'a, Rasulü'ne ve müminlere ihanet eden bir rejimdir.Dolayısıyla o, hiçbir meşruiyeti olmayan bir rejimdir; bilakis ümmetin, onu ortadan kaldırmak ve Müslümanlara yardım edecek, onların işlerini gözetecek ve namuslarını ve kutsallarını koruyacak Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışması gerekir.

Medya kuruluşları, el-Ezher'in kuşatmayı kınayan bir açıklama yaptığına dair haberleri yayınladılar ancak bu açıklama daha sonra, herhangi bir açıklama veya yorum yapılmaksızın resmi sitelerden kaldırılmıştır; bu da el-Ezher'e susturulması için siyasi baskı yapıldığını göstermektedir.Sonra rejime yönelik açık bir suçlama veya bir sorumluluk yükleme olmaksızın barış ve saldırıların durdurulması çağrısı yapan küstahça açıklamalarla karşımıza çıktı. Bu da kurumsal çöküşün ve tamamen rejimin iradesine boyun eğdiğini ortaya koymaktadır; oysa onların, insanlara liderlik etmeleri, mübarek topraklara karşı ne yapmaları gerektiği konusunda insanları bilinçlendirmeleri, orduları onları kurtarmak için harekete geçmeye teşvik etmeleri ve Allah'ın kendilerine vacip kıldığı şeyleri açıklamaları gerekirdi.

Gazze'yi açlıktan ve kuşatmadan kurtarmak, konferanslar ve açıklamalar yoluyla değil, aksine Yahudi varlığını kökünden söküp atmak için Allah yolunda cihad etmekle olur.

Filistin, mübarek İslam toprağı ve tüm ümmetin mülkü olan haraci bir toprak olup bu toprağın bir karışından bile vazgeçmek caiz değildir, aksine bu toprakların kurtarılması her Müslümanın şer'î bir vacibidir. Dolayısıyla bu toprakların tamamen kurtarılmasını ve gaspçı varlığın ortadan kaldırılmasını içermeyen herhangi bir çözüm, şer'an reddedilen bir çözümdür. Bu yüzden Filistin toprakları gibi tüm İslam toprakları bir saldırıya uğradığında, yeterlilik (farz-ı kifaye) hasıl olup düşmanı buradan püskürtünceye kadar bu toprakların halkının cihat etmesi farz-ı ayn’dır; eğer onlarla yeterlilik hasıl olmaz, düşman galip gelir, bu topraklar düşmanın otoritesinin altına girer, bu toprakların işleri düşmanın eliyle gözetilir bir hale gelir ve bu toprakların halkı da esir durumuna düşerse, o zaman cihat ve düşmanla savaşma farzı onlardan düşer ve bu farz-ı ayn onlardan, tüm topraklara ulaşsa bile yeterlilik hasıl olup saldıran düşman püskürtülünceye kadar onlara en yakın olanlara, sonra da onlara yakın olanlara intikal eder. Nitekim Kâsânî Bedâi’u’s Sanâi’de şöyle diyor: Eğer sınır halkı küfre direnme konusunda zayıf kalır ve düşmana karşı onlarda korku oluşursa, onların arkasında bulunan en yakın Müslümanların onlara doğru seferber olmaları ve onlara silah, at ve para temin etmeleri gerekir; biz, cihat ehlinden olan insanların üzerine cihadın farz olduğunu söyledik; ancak bazılarıyla yeterliliğin (farz-ı kifayenin) hasıl olmasıyla bu farz onların (tüm insanların) üzerinden düşer, ama yeterlilik hasıl olmazsa düşmez.

Şimdi Mısır, Türkiye, Pakistan, Ürdün ve diğer Müslüman ülkelerin ordularının, sadece birkaç kamyon girdirmek için değil, Filistin'in tamamını kurtarmak için harekete geçmeleri vaciptir! Zira Filistin insani bir mesele değildir, aksine akidevi bir mesele olup gasp edilmiş bir İslam toprağı ancak cihatla kurtarılabilir. Nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: إِذَا تَبَايَعْتُمْ بِالْعِينَةِ وَأَخَذْتُمْ أَذْنَابَ الْبَقَرِ وَرَضِيتُمْ بِالزَّرْعِ وَتَرَكْتُمْ الْجِهَادَ سَلَّطَ اللهُ عَلَيْكُمْ ذُلّاً لَا يَنْزِعُهُ حَتَّى تَرْجِعُوا إِلَى دِينِكُمْİyne yoluyla alışveriş yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna yapıştığınız, tarımı seçtiğiniz ve cihadı terk ettiğiniz zaman Allah size öyle bir zillet musallat eder ki, dininize dönünceye kadar onu üzerinizden atamazsınız.” [Ebu Davud rivayet etti]

Ey Kinane ordusu içindeki muhlisler: Sizin yöneticileriniz, Yahudi varlığının bekasına fiili ve pratik olarak ortak oluyorlar; bu ise onlar için garip bir şey değildir; çünkü İslam ümmetinin kalbindeki bu mutant varlığın kurulmasına yardım edenler bizzat onlardır. Asıl garip olan ise sizin tavırlarınızdır ey orduların evlatları! Kardeşleriniz koyun gibi kesilirken neden hala kendinizi kontrol etmeye devam ediyorsunuz?! Neden hala tek bir ümmetin evlatlarını bölüp parçalayan Sykes-Picot sınırlarına sımsıkı sarılmaya devam ediyorsunuz?! Ey Kinane askerleri! Herhangi bir Müslümana karşı bir savaşın tüm Müslümanlara karşı bir savaş olduğu şeklindeki İslami mefhumlar hani nerede? Şunu biliniz ki, Müslümanların savaşı da birdir, barışları da birdir; Allah Subhanehu, Gazze ve diğer yerlerdeki kardeşlerinize yardım etmek için gerek hafif, gerek ağır olarak savaşa çıkmanızı sizin üzerinize farz kılmıştır; peki daha ne zamana kadar Allah yolunda ve İslam'a ve Müslümanlara yardım etmek için değil de başka yerlere hareket edeceksiniz? O halde ajan yöneticilerin boyunduruğundan kurtulun ve Allah'ın istediği ve sizden razı olduğu şekilde İslam'ın sizinle iktidara ulaşması için Ensar, yardımcı ve destekçi olarak İslam'ı yeniden uygulamak için çalışan muhlislerle birlikte olun ve onlarla birlikte bir kez daha halis bir şekilde Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti ilan edin ki böylece dünün Ensarları gibi siz de Hilafetin Ensarları olun ve onunla birlikte tüm Filistin'i ve işgal altındaki tüm İslam topraklarını kurtarmak için harekete geçin ve böylece de Ensarların faziletine ve şerefine nail olun. Allah'ım, ümmet, onun lider partisi ve devletinin hadari projesi için, bu rejimleri kökünden söküp atmak ve ümmetin otoritesini ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin olduğu devletini yeniden tesis etmek üzere biat edecekleri Ensarlar hazırla.

Allah’ım, bu ümmet için, Sana itaat edenlerin izzetli ve sana isyan edenlerin zelil olacağı, Senin Kitabınla hükmedip devletini kuracak, iyiliği emredip kötülükten sakındıracak, Filistin’i ve diğer İslam ülkelerini kurtaracak Raşid bir Emir hazırla.

وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَنْ يَكُونَ قَرِيباً

“Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” [İsra 51]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl - Mısır

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER