31 Temmuz 2023’te ftdes.net sitesinin bildirdiğine göre 2023 yılında Tunus kıyılarında düzensiz göç mağduru ve kayıplarının sayısı 903 mağdura ulaştı. Tunus sahilinden geçmesi engellenen göçmen sayısı (Tunuslu ve Tunuslu olmayan uyruklular) 35.143, İtalya kıyılarına ulaşan Tunuslu çocuk sayısı 1526. İtalya kıyılarına ulaşan Tunuslu kadın sayısı 379’tir.

Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu’nun raporundaki veriler, bunların nihai ve kesin rakamlar olmadığını gösteriyor. Avrupa’ya çeşitli yollardan ulaşan göçmen sayısında “görünmez” rakamlar da var. Yerel makamlar veya uluslararası yapılar bu rakamları saymıyorlar. Onun için istatistiklerde bu sayıların izine rastlanmıyor. Bu görünmeyen rakamlar, göçmen kaçakçılığı şebekelerinin taktiğine göre değişen önemli rakamlardır. Ayrıca bu rakamlar Tunus kıyılarından güvenlik kontrolünden geçmeyi başaran veya rapor edilmeden ya da duyurulmadan geçişi engellenen göçmenleri de içeriyor.

İtalyan haber ajansının (ANSA) hayatta kalanların ifadelerine dayandırdığı haberine göre birkaç gün önce yeniden göçmen trajedisi yaşandı ve İtalya’nın Lampedusa adası açıklarında bir tekne kazasında 41 göçmen hayatını kaybetti. Ajans, kazadan sağ kurtulan dört kişinin kurtarma ekiplerine bildirdiğine göre Tunus’un Sfax kentinden yola çıkan ve İtalya kıyılarına giderken batan bir teknede olduklarını belirtti. Göçmenler farklı milletlere mensuptur. ElArabi’nin Tunus’taki muhabirine göre yeni boğulma olayının meydana geldiği Lampedusa adasına en yakın bölge olması nedeniyle Sfax şehri, İtalya’ya giden düzensiz göçmenler için önemli bir geçiş merkezidir. Yüzlerce göçmen akıbeti bilinmeyen bir maceraya atılıyor. Olası iki sonuçtan biriyle karşı karşıyalar: Ya hayatta kalıp İtalya kıyılarına ulaşacaklar ve belki de kendi ülkelerinden daha iyi bir hayat sürecekler. Ya da ölecekler veya kaybolacaklar ve suçluların eline düşecekler. Tunus, ülkelerindeki çatışma ve krizlerden kaçan birçok göçmen için bir varış noktası haline gelmiştir. Tunus onlar için ya bir sığınaktır ya da İtalya’ya (Suriyeliler - Afrikalılar) doğru göçlerinin bir başlangıç ​​noktasıdır. Fakat Tunus da ülkelerinden daha iyi bir durumda değildir. Zira Tunus halkı, özellikle devrimden sonra yoksulluktan, işsizlikten, aşırı pahalılıktan ve düşük satın alım gücünden mustariptir. Tunus’un tanık olduğu krizler, Tunus’u kredi ve ipotek bataklığına sürükleyen mücrim ajanların yönetimi altında daha açgözlü insanların ilgi odağı haline getirmiştir. Bu da yaşam koşullarını etkilemiştir. Fiyatlar yükselmiş, işsizlik artmış, enflasyon ve dinarın değerinin düşmesi sonucunda yoksulluk yaygınlaşmıştır. Fiyat enflasyonu rekor seviyelere ulaşmıştır (yaklaşık %8,2).

Bu yozlaşmış insanlar, üzerinde gururla yürümesi, ülkeyi kontrol etmesi, şartlarını dayatması ve kısıtlamalar belirlemesi için Batıya kırmızı halı sermişlerdir. Batı, ülkenin zenginliğini ve kaynaklarını yağmalamak için ülkenin her tarafına örgütlerini ve kurumlarını yerleştirmiş, bazı kısıtlamalar getirmiş ve onları kredilere boğmuştur. Devlet, bu kredileri ödemek ve temel malzemeleri ithal etmek için likidite sıkıntısı çekmektedir. Tunus halkı açtır, bir avuç dolusu şeker veya un veya biraz yağ almak için kuyruk sırasına girmektedir.

Peki bu ülkenin geldiği bu durum ve kulların düştüğü bu zillet nedir?

Tunus’ta çok sayıda genç, Avrupa’ya göç etmekten başka bir gelecek göremiyor. Ülkelerindeki tüm motivasyonlarını kaybettiler, maaş tavanı, temel ihtiyaçlarını karşılamaya bile yetmiyor.

Gençlerimiz çaresiz, önündeki bütün kapılar kapalı. İşi ve düzgün bir hayatı yok, yiyecek ve giyecek ücretlerini bile kazanamıyor. Peki bir ev inşa etmeyi ve bir aileyi geçindirmeyi nasıl düşünebilir?

“Kendini yakmak” fikri sadece gençlere egemen değil, aksine bazılarının deyimiyle bütün halkın kültürü haline gelmiştir. Kaç aile ölüm botlarına binmiştir? Ölenler ve kayıplar arasında kaç çocuk ve kadın var? Herkes hayatını kurtarmak için kaçıyor, kendi ülkesinde zaten ölüdür. İnsana yakışır bir hayatın unsurlarından yoksundur ve insan onuru heder edilmektedir. İnsanlar küçük çocuklarıyla denize açıldıklarında, güvenli bir şekilde karaya ulaşacaklar mı yoksa balinalara yem mi olacaklar bilemiyorlar. Bir anne küçük kızını İtalya kıyılarına ulaşması ve sığınma hakke elde etmesi umuduyla uğurladığında, başına ne geleceğini umursamadan peşinden gidiyor... Sürekli farklı versiyonlarıyla aynı hikayeleri duyuyoruz. Bu demektir ki meselenin sonuna gelindi, ufuklar kapandı, insanca bir yaşam umudu kayboldu, artık insanlar hiçbir şeyi umursamıyorlar.

Ey değerli Tunus halkı! Durum vahim ve ciddi. Düzensiz göç sonucu yaşanan boğulma ya da “yanma” felaketine son vermek ve çocuklarımızı kurtarmak gerekiyor. Yabancıların mezarlığına gömülmek üzere dalgaların kıyılara savurduğu cansız bedenleri görmek yüreğimizi sızlatıyor. Mesele, İtalyan makamlarının açıkladığı bir boğulma olayından çok daha derindir!

- İtalya, 23 Temmuz 2023 tarihinde düzensiz göçle mücadele için uluslararası bir konferansa ev sahipliği yaptı. Konferansta düzensiz göçün temel nedenlerini ele alan sözde Roma süreci kabul edildi.

- Süreç, özellikle insan kaçakçılığının önlenmesi ve çeşitli alanlarda Avrupa ve Afrika ülkeleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi gibi çeşitli önlemler içeriyor.

- Konferansta Avrupalı ​​liderler, topraklarındaki düzensiz göçe karşı katı adımlar atması karşılığında Tunus’a bir milyar avrodan fazla yardım sözü taahhüt ettiler. Anlaşma uyarınca Tunus modeli yaygınlaştırılacak. Bu tür haberler sınır muhafızlarının ve yetkililerin bu felaketlerde ve birçok masum göçmenin boğulmasında parmağının olduğunu doğruluyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları olarak biz, kızlarını ve çocuklarını kaybeden yüzlerce ailenin acılarını paylaşıyoruz. Bir avuç para, mevki ya da prestij için masum insanların hayatını kaybetmesini kabul eden zayıf ruhlu insanların da yardımıyla azami miktarda para toplamaya çalışan suç şebekesinin bu olguya yatırım yapmasını da kınıyoruz!

Tunus halkını çektikleri acıların, sıkıntıların, dar ufukların ve yitirilen umutların gerçek nedenlerini öğrenmeye, konunun açıklığa kavuşturulması ve hayatın tüm sorunlarına köklü çözüm bulunması için herkes bu çözümü bulmak için çalışmaya çağırıyoruz.

Herkesi Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak İslami hayatı başlatmak için bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}