İngiliz anestezi uzmanı Dr. Hadi Bedran geçtiğimiz günlerde Gazze’den dönüşünde bir röportaj verdi. Röportajında uzman hekim olarak gözlemlerini aktardı. Çalışma tarihinde eşi benzeri görülmemiş yaralanmalar gördüğünü, küçük çocukların yüzlerine doğrudan isabet eden, genellikle alt çenenin kırılmasına ve kafanın bir kısmının yok olmasına neden olan kurşun yaralarıyla geldiklerini, bu kurşunların keskin nişancıların attıkları kurşunlar olduğunu söyledi. Görgü tanıkları, İHA’ların başka bir kişi tarafından uzaktan kumanda edilebilen, akustik ve görsel yeteneklere sahip, seviyelerine göre insanlar önünde uçabilen ve sorular sorabilen, hatta “güneye gidin, bölgeyi boşaltın vs.” gibi talimatlar bile verebilen küçük helikopter tarzı İHA’lar olduğunu bildirdi. Bu İHA’lar, kurbanlarına her an ateş etmek üzere fırlatılan ve kullanan kişi için hiçbir risk teşkil etmeyen İHA’lardır.

Bu tür drone saldırılarından sağ kurtulanları ameliyat eden cerrahlar, kurşun yaralarının daha önce gördükleri hiçbir yaraya benzemediğini, benzersiz özelliği sahip olduklarını, dışa doğru patladıklarını, bu yüzden vücuda maksimum hasar verdiklerini belirttiler. Bunlar, sadece delici yaralar değildir. Dr. Hadi ayrıca bölgedeki personelin, yapay zekâ yüz tanıma teknolojisine sahip drone helikopterine bakmaması konusunda kendisini uyardığını, aksi halde anında vurulacağını belirtti. Hastanelerde çalıştığı süre boyunca yaptığı önemli gözlemlerinden birinin, bu İHA’ların oyun oynayan çocukları hedef aldığını, en büyük kurbanlarının, en savunmasız ve masum insanlar olduğunu söyledi.

Bu, Gazze’deki çocuklarımızın yaşadığı korku ve dehşetin bir başka yüzüdür! Ümmetin annelerini ne tür yaralanmaların beklediği bilinmiyor? Çocukların oyun oynamaları, adeta ölüm kalım meselesi haline gelmiştir. Bu arada, Müslüman ülkelerdeki yöneticiler ve rejimler, Gazze’deki Müslümanlara karşı işlenen korkunç vahşeti görmezden gelmeye devam ediyorlar. Katil Yahudi varlığı ile barış anlaşmalarını, normalleşmeyi, ticari ve diplomatik ilişkilerini sürdürüyorlar. Bu hain yöneticiler, iktidarda kaldıkları sürece Filistin toprakları asla kurtarılamayacak ve kardeşlerimiz asla korunamayacaktır!

Müslüman ordularındaki çocuklarımıza soruyoruz: Hizmet ettiğiniz bu korkak yöneticilerin suç teşkil eden eylemsizliklerine daha ne kadar tanıklık edeceksiniz? Oysa kardeşlerinizin katledilmesine son verecek askeri kapasiteye sahip olduğunuzu biliyorsunuz. Gazzeli Müslümanların yaşadığı korkunç acılar karşısında kanınızın kaynadığında, Yahudi devletini destekleyen bu yöneticilerin, sizi kışlalarınızda kalmaya zorladıklarında hiç şüphe yok! Dünyanın dört bir yanındaki ümmetiniz, Yüce Rabbinizin Filistinli Müslümanları savunma, Mübarek Toprağı bu işgal ve soykırımdan sonsuza dek kurtarma emrine icabet etmeniz için size haykırıyor. Sizi, ümmetinizi terk eden, dininize ihanet eden ve size utanç veren bu çağın firavunlarına olan sadakatinizi kırmaya çağırıyoruz. Onların tahtlarını yerle bir edin, Müslümanların ve İslam’ın savunucuları ve tüm topraklarımızın kurtarıcıları olarak gerçek rolünüzü yerinize getirmek için Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kurun. Büyük komutan Selahaddin Eyyubi’nin izinden gidin, Mescid-i Aksa ve tüm Filistin topraklarının kurtarıcıları olma şerefine nail olun!

فَلْيُقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللهِ الَّذِينَ يَشْرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا بِالآخِرَةِ وَمَن يُقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللهِ فَيُقْتَلْ أَو يَغْلِبْ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْراً عَظِيماً“O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.” ^{[Nisa 74]}