Bu hafta Gazze’deki Şifa Hastanesi bebek yoğun bakım ünitesinde yatan üç bebek, Gazze dışında tedavilerine izin verilmediği için hayatını kaybetti... İki milyon Gazzeli yaklaşık 11 yıldır yoğun kuşatma altında yaşıyor. Aşırı yoksulluk, artan işsizlik oranı, akut yakıt sıkıntısı, sürekli elektrik kesintisi, bozuk kanalizasyon sistemi, seyahat kısıtlamaları, Yahudilerin kesintisiz saldırı riski, özellikle savunmasız gruplar ve çocuklar için çöken sağlık sistemi nedeniyle Gazze halkının hayatı giderek trajik hale gelmektedir.

Birleşmiş Milletler’in bağışladığı sınırlı acil yakıt rezervi ile çalışan Gazze hastaneleri, yakıt sıkıntısını gidermek için bazı hizmetleri dondurdu. Dondurulan hizmetler nedeniyle diyaliz hastaları ve yoğun bakım ünitesinde yatan bebeklerin hayatı tehlike altındadır. Ayrıca bu durum, soğuk kan ve aşı stoklarına da zarar verebilir. Bu ayın başında Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Filistin Toprakları İnsani Yardım Koordinatörü yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’ne yönelik elektrik arzının düşürülmesi durumunda bunun felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. “Elektrik kesintileri uzarsa, sağlık, su ve kanalizasyon dâhil temel hizmetler tamamen çökebilir”dedi.

2016 yılı Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, Gazze Şeridi’nde bulunan tıbbi cihazların yaklaşık yüzde 50’si miadını doldurmuştur. Temel ilaçların üçte birinden fazlası da “sıfır stok” durumundadır. Filistin yönetiminin, Ramallah’taki Sağlık Bakanlığı’ndan ilaç ve tıbbi malzeme tedarikini durdurma kararının ardından durum iyice kötüleşmiştir. Nisan ayı sonunda ilaç açığı yaklaşık %35’e, tıbbi malzeme eksikliği de yaklaşık %40’a ulaşmıştır. 170 ilaç ve 270 tıbbi malzemenin tükendiği açıklandı.

Filistin İnsanın Dünyası Derneği Müdürü Adnan El Vahidi, “Gazzeli küçük çocuklar arasında şiddetli kötü beslenme belirtileri giderek artıyor. Kalp-damar hastalıkları, 1. Tip diyabet ve kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıklara yakalanan küçük yaştaki çocukların oranı yükseliyor. Giderek daha fazla aileler, ucuz ama yüksek kalorili gıdalara yöneldiği için çocuklar arasında obezite hızla artıyor. Çünkü besin yönünden zengin temel besinlere dayanamazlar”diye konuştu.

Gazze’de yaşanan bu felaket nedeniyle özellikle tümör, pediatri, hematoloji, göz hastalıkları ve ortopedi hastaları, Kudüs, Batı Şeria, bazen de Ürdün ve Yahudi varlığındaki özel hastanelere transfer edilebiliyorlar. Ancak Gazze’yi terk etmeleri için önce izin almaları gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü, izin verilen hasta sayısında endişe verici bir düşüş olduğunu belirtti. Bazı hastaların izin almak için beklerken öldüğü kaydedildi. İnsan Hakları Doktorları Örgütü tarafından toplanan veri ve bilgilere göre Filistin yönetiminin onayladığı izin belgelerinde gözle görülür bir düşüş söz konusu.

Ey İslam ümmeti, özellikle Gazze ablukasına katkıda bulunan Mısır yöneticiler! Abluka ve ilaç eksikliği nedeniyle ölen bu çocuklar sizi ajite etmiyor mu? Çocuk ve evlatlarınız yok mu? Özellikle Gazze’de yaşanan bu sağlık felaketini görmüyor musunuz? Yoksa kalpleriniz kapalı mı?

Ey Ramallah’taki aşağılık yönetim! Hangi hak ve hukuka göre Gazze halkına ilaç ve tıbbi malzeme sevkıyatını durduruyorsunuz? Ne hakla hastaların Batı Şeria hastanelerine sevk izinlerini savsaklıyorsunuz? Hâlbuki Yahudiler karşısında siz bir hiçsiniz? Yahudilerin ablukası yetmiyor mu? Yoksa bu konuda onlara vekâlet mi ediyorsunuz? Yazıklar olsun size... İnsanların hayatını devlet ve iktidar sevdasıyla Gazze yönetimine baskı yapmak için bir koz olarak mı kullanıyorsunuz? İşgalci bağımlılığı, zillet ve teslimiyet yetmiyor mu? Halkınıza ve renginizden olan insanlara zulmünüz kâfi değil mi? Bilin ki bu dünyada Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti ile hesaba çekileceğiniz gün çok yakın. Ahiret azabı ise daha çetin ve daha kötüdür. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

قُلْ أَرَأَيْتَكُمْ إِنْ أَتَاكُمْ عَذَابُ اللّهِ بَغْتَةً أَوْ جَهْرَةً هَلْ يُهْلَكُ إِلاَّ الْقَوْمُ الظَّالِمُونَ “De ki: “Ne dersiniz, Allah’ın azabı size beklenmedik bir anda veya açıktan açığa gelse, zalimler toplumundan başkası mı helâk edilecek?”^{[Enam 47]} Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.”^{[İbrahim 42]}