9 Ocak 2022’de Sri Lanka Devlet Başkanı Gotabhaya Rajapaksa, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile Kolombo’da yaptığı görüşmede, kredi ödemelerinin hafifletilmesini talep etti. Son on yılda Çin, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) bir parçası olarak Sri Lanka’ya otoyollar, limanlar, havaalanı ve kömür santrali için 5 milyar doları aşkın kredi verdi. Ancak, şu anda ada ülkesi bir döviz krizi yaşıyor ve temerrütte düşmek üzere.

Pakistan yöneticileri gibi Sri Lanka yöneticileri de Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) bir parçası olmak için halklarına sütten ve baldan nehirler hayali sattılar. Ancak şuan da borç batağı içinde yüzüyorlar. Pakistan yöneticileri, ABD, Avrupa ve sömürgeci araçları olan IMF ve Dünya Bankası korkunç şartlarla kredi verirken, Çin kredilerinin bu koşullardan muaf tutulduğunu, dolayısıyla ekonomimizin şahlanacağını iddia ettiler. Pakistan yöneticileri, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) Pakistan’daki bölümü olan CPEC’i “oyun değiştirici” olarak nitelendirdiler. Ancak bugün Pakistan’daki durum, Sri Lanka’dakinden pek farklı değil. Pakistan Maliye Bakanlığı’nın belgelerine göre, Haziran 2013’te Pakistan’ın dış borcu 44,35 milyar dolardı. Ancak Nisan 2021 itibariyle bu dış borç 90.12 milyar dolara yükseldi. Bunun 24,7 milyar doları Çin’edir. Pakistan’ın vergi gelirlerinin büyük bir kısmı, artık faiz ödemelerine gidiyor.

Aslında mevcut küresel kapitalist düzende sömürgeci büyük güçler, ekonomik olarak köleleştirmek ve sömürmek için diğer ülkelere kredi vermektedir. Sri Lanka ve Pakistan’daki durum, Çin’in ABD liderliğindeki mevcut küresel kapitalist düzenin bir parçası olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle mevcut küresel kapitalist düzende ekonomik olarak sömürgeleştirilmiş ülkeler, ister Çin’den, ABD’den, IMF’den ve ADB’den isterse başka bir ülke veya kurumdan kredi almış olsunlar, yalnızca faize dayalı borca boğulacaklardır. Kapitalist ekonomik düzen, dünyaya asla refah getirmez. Çünkü bu düzen, ekonomik baskı ve zenginliğin sadece büyük sömürgeci güçlerin elinde tekelleşmesini sağlar.

Dünyanın yeni bir küresel ekonomik düzene ihtiyacı var. Bunu sadece İslam ve Müslümanların devleti olan Hilafet sağlayabilir. İslam’ın ekonomik düzeni, faizli kredileri reddeder, para birimi olarak altın ve gümüşü kullanır. Uluslararası ticarette ve karşılıklı işlemlerde sadece bu para birimi geçerli olacaktır. Hilafet, doların egemenliğine son verecek, IMF ve Dünya Bankası gibi sömürgeci kurumları reddedecek, petrol, gaz ve enerji santrallerini kamu malı olarak ilan edecektir. Bu devrimci ekonomik düzeni dünyada sadece Hilafet uygulayabilir. Allah, Müslüman ülkelere bolca zenginlik bahsetmiştir. İslam dünyası zengin doğal kaynaklarına sahiptir, uluslararası ticaret için gerekli olan deniz, kara ve hava yolları Müslümanların topraklarından geçmektedir. Her şeyden önce İslam ümmeti, iman hazinesine sahiptir. Müslümanlar mevcut sömürücü kapitalist ekonomik düzeni yıkabilirler.

Ey Pakistan Müslümanları! Baskıcı kapitalist ekonomik düzeni kökünden söküp atın. Allah katında tek din olan İslam’ı uygulayın, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurun. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ“Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını vadetti.” ^{[Nur 55]}