Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Feminizmle İslam’ı Bağdaştıramayanlar  Demokrasiyle İslam’ın Bağdaşmadığını da Anlatmalılar

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

Feminizmle İslam’ı Bağdaştıramayanlar
Demokrasiyle İslam’ın Bağdaşmadığını da Anlatmalılar

Haber:

Son haftalarda birçok İslami düşünür ve yazar; “Müslüman feminist olabilir mi?”, “Feminizm bir hak arama yolu değil, istismar aracı kılınan bir ideolojidir”, “Kızın feminist, oğlun seküler oluyor hacı abi” veya “Hem Feminist Hem Müslüman Olunmaz” vs. başlıklar altında Müslüman toplumda gittikçe artmakta olan bozukluklara, yozlaşmaya tepkisini koyuyor.

Yorum:

Ümmet; hakikaten de kendisine öncülük eden kıymetli Müslüman düşünür, yazar ve aktivistlerimizin tepkilerine çok muhtaç. Elhamdulillah, bu tepkiler gün geçtikçe artıyor. Nitekim bilinçli veya bilinçsiz olarak Müslüman kadınların feminizmin ağına düştüğünü görmek acı verici bir durumdur. Oysa zihniyeti ve nefsiyeti İslam’la organize olmuş bir Mümine kadın; Batı kaynaklı bu oluşuma hayatında yer vermez ve vermemelidir. Ancak zihniyetler İslam’la beslense de nefsiyetleri yönlendiren İslam değil İslam dışı fikirler olunca zihniyetle nefsiyet aynı kaynaktan beslenmeyi kesiyor ve kişinin hayatında karmaşalar baş gösteriyor. Rabbimiz bizi yaratırken içgüdüler ve uzvi ihtiyaçlar ile donatmıştır. İnsanı düşünmeye sevk eden, harekete geçiren de içgüdü ve uzvi ihtiyaçlarıdır ki bunlar hayatın her alanında kendini gösterir. Dolayısıyla bu içgüdü ve uzvi ihtiyaçları doğru bir nizama koyup insanı huzurlu ve hayatta başarılı kılmak için Rabbimiz bizleri şeri hükümlerle mükellef kılmıştır. Kişi bu şer’i hükümler çerçevesinde hareket ettiği müddetçe İslami bir şahsiyet olur. Rabbinin nizamının dışına çıktığında ise kişi; İslam dışı ameller sergilemeye başlar. Şayet kişi; bu ölçüden çıkıp Batı kaynaklı kapitalist sistemin dayattığı ölçüler doğrultusunda amel sergileyecek olursa, o zaman dünyasını da ahiretini de mahvetmiş olur.

Her geçen gün daha çok sayıda Müslüman kadının feminizme yakalanması, daha çok gencimizin deizm belasına bulaşması ve toplumlarımızda her çeşit cürümün salgın boyutlara ulaşmış olması fertlerdeki bozukluğa indirgenecek bir gelişmeyle karşı karşıya olmadığımızın kanıtıdır. Aksine resmin bütününe baktığımızda tüm bunların toplumsal bir bozulmanın neticesi olduğunu görüyoruz. Toplum ise sadece içgüdü ve uzvi ihtiyaçları olan insanlardan fazlasıdır. Toplum; insanlardan, insanlar arasındaki ilişkilerden ve bu ilişkileri düzenleyen nizamlardan meydana gelmektedir. Her geçen gün daha çok sayıda Müslümanın ve Müslümanlar arasındaki ilişkilerin bozulduğunu ve zararlı hale geldiğini görüyoruz. Demek ki tüm sorun; insana bir yaşam çerçevesi sunan ve insanların arasındaki ilişkileri düzenleyen nizamların bozukluğundan meydana gelmektedir. Feminizmin İslam’dan değil Batı’dan olduğuna hiç kimse itiraz etmiyor zaten. Hatta bu konuda Müslümanlarla gayrimüslimler bile hemfikirdirler. Bazı düşünürlerimiz, âlim ve hocalarımız bunu ifade ederken aslında sorunun yüzeyini tarif etmekle yetiniyorlar. Ancak vakıayı derinlemesine ve etraflıca inceledikten sonra sorunun Müslüman toplumlara tatbik edilmekte olan Batılı nizamlardan kaynaklandığı görülmektedir. Bunu gördükten sonra bu nizamların, yani demokrasi ve laikliğin ve küfür devletlerinin dayattığı uluslararası sözleşmelerin de İslam ile bağdaşmadığını açıkça söylemek gerçek anlamda İslam Ümmetine öncülük etmektir. Müslümanların şahıslarındaki arızaların ancak toplumdaki Batılı nizamların İslami nizamlarla değiştirildiğinde giderileceğini açıkça söylemek Ümmete hakkıyla öncülük etmektir. Asıl bunu söyledikten sonra Müslümanlar ile gayrimüslimlerin hemfikir olmadığı ortaya çıkacaktır. O zaman Müslüman kadın, Müslüman erkek, Müslüman genç kendisini kâfir Batının insan modelinden ayırt etmek için çaba sarf edecektir. O zaman fikrî çatışma başlayacaktır. Bu fikrî çatışmanın neticesinde Müslümanlar uyanacak ve Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın razı olduğu yönde düzelmeye çaba gösterecekler. Özelde Müslüman kadının ve genelde İslam Ümmetinin iyiliğini isteyen samimi Müslüman düşünürler, âlimler, hocalar, yazarlar ve aktivistler Ümmete işte bu yönde öncülük etmeliler.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Aynur Yazar

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER