Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Herkes Olaylara Kendi Penceresinden Bakıyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Herkes Olaylara Kendi Penceresinden Bakıyor!

Haber:

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İranlı mevkidaşı Ali Bagheri ile Gazze’deki çatışmanın bölgesel düzeye yayılma riskini görüştü. Diplomatik kaynakların Anadolu Ajansı’na verdiği bilgiye göre bu, Pazar günü ikisi arasında gerçekleşen bir telefon görüşmesi sırasında geldi. Kaynaklar, iki bakanın Gazze’deki son durumu ve çatışmanın bölgesel düzeye yayılma riskini görüştüğünü söylediler. Bakan Fidan, görüşmede Lübnan’da artan gerilimin Irak ve Suriye’ye olumsuz yansımalarının olacağına dikkat çekti.

Ayrıca iki Bakan, terörle mücadele konusu ile ekonomi ve ulaştırma alanlarındaki ikili meseleler hakkında fikir alışverişinde bulundular. (AA, 30/06/2024)

Yorum:

Gerçekten tüm insanlar olaylara, kendi penceresinden bakıyor! Örneğin saf bir tabiata sahip olan biri olaylara yüzeysel bakar; ciddi bir tabiata sahip olan biri olaylara ciddiyetle bakar; samimi tabiata sahip olan biri olayları dikkat ve samimiyetle değerlendirir ve onun tabiatında fırsatları yakalamak ve onda aradıklarını bulmak vardır. Tabiatında hainlik olan birine gelince; bu kişi, ne kadar samimi ve insani görünürse görünsün, ümmetine karşı haindir.

Çünkü bugün dünyaya egemen olan faydacılığa ve çıkarcılığa dayalı kapitalizmdir. Dolayısıyla dünyadaki devletlerin ve bireylerin ilişkileri, bu çerçevenin dışına çıkmamaktadır. Örneğin halklar, Gazze’de devam eden yıkım, tahribat, öldürme, parçalama ve açlık olaylarına bir insanlık trajedisi olarak tepki göstermektedir; çünkü fıtrat, halkaların tutumlarında yol gösterici olmuştur. Hükümetlere ve devletlere gelince; onlar bu olayla, kendi çıkarları ve kendilerine fayda ya da zarar sağlayacak şeyler doğrultusunda muamele etmektedirler; bu nedenle çatışmanın genişlemesi fikrinin, tüm dünya ülkelerinin talebi olduğunu görmekteyiz.

Devletlerin ve halklarının tutumları arasındaki bu tutarsızlık, kendilerini ilah edinen ve halklarının üzerine insan yapımı hükümleri dayatan insan yapımı rejimler için şaşırtıcı değildir; bu yüzden halklarının günün birinde hükümleriyle çelişkiye düşmeleri gayet doğaldır.

Müslüman halkların ve hükümetlerinin tutumlarının tutarsız olmasına gelince; bu, Yahudilerin suçunun da ötesine geçen bir trajedidir!

Öte yandan Müslümanlar Gazze’deki kardeşlerinin başına gelenleri protesto etmek için gösteri yaptıklarında duygularını akıllarından ayırdılar; ancak onlar, vahşi düşmanın barbarlığını müzakere yoluyla değil de güç kullanarak püskürtmek için silahlı kuvvetleri içindeki evlatlarına tüm güçleriyle baskı yaparak onları (Gazze’deki kardeşlerini) kurtarma girişiminde bulunmadılar. Hem de Allahu Teala’nın şu kavlini okudukları halde: إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌMüminler ancak kardeştirler.” [Hucurat 10] Ve Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlini: مَا مِنْ امْرِئٍ يَخْذُلُ امْرَأً مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ تُنْتَهَكُ فِيهِ حُرْمَتُهُ وَيُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ إِلَّا خَذَلَهُ اللهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ فِيهِ نُصْرَتَهُ، وَمَا مِنْ امْرِئٍ يَنْصُرُ مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ يُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ وَيُنْتَهَكُ فِيهِ مِنْ حُرْمَتِهِ إِلَّا نَصَرَهُ اللهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ نُصْرَتَهُ Her kim bir Müslümanı saygınlığının kaybolması, şerefinin elden gitmesi söz konusu olan bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümana şerefinin elden gitmesi ve saygınlığının yitirilmesi söz konusu olan bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yardım eder.” [Ahmed rivayet etti.] Bu, incelemeden veya düşünmeden tepki verme inisiyatifini alan yüzeysel bir kişinin bakışıdır!

Bunun nedeni bazı Müslüman halkların hâlâ düşünceyi duygudan ayıramayışıdır; zira onların duyguları İslami ancak düşünceleri kapitalisttir; onlardan bir kısmı İslami duygu ve düşünceye sahipler ancak düşünceleri henüz gözlerindeki perdeyi kaldıracak ve İslam ve ehline kalkınmanın yolunu gösterecek derecede netleşmemiştir.    

Buna rağmen düşüncesi duygularıyla bağlantılı olan, Filistin’e yardım etmenin yolunun, ümmetin kalkınması ve tek başına Filistin’e yardım edecek ve her yerdeki Müslümanların kanlarının akmasını durduracak olan Hilafetin yeniden tesis edilmesi yolu olduğunu gören bilinçli bir grup vardır; işte bu grup, kendisine muhalefet edenleri umursamadan bu yolda yürümektedir. İşte bu, Filistin’in yaşadığı olaylara ve trajedilere ümmetin baktığı gözlerdir.

Yöneticiler ise Gazze’deki olaylara Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere ihanet gözüyle bakıyorlar; zira onlar, kendi ümmetinden çoktan kopmuş, hatta dinini inkar eden bir gruptur; ayrıca onlar, olaylara ihanet ve ikiyüzlülükle karşılık verdiler, ümmetin düşmanlarını dost edindiler ve kendilerini, ümmeti boyunduruk altına almayı ve ümmetin, Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti’ni kurmak yoluyla Allah’ın hükmünün yeryüzünden yeniden tesis edilmesi projesi olan kalkınma projesini öldürmeyi amaçlayan projelerine adadılar. Ayrıca bu yöneticiler, Hilafet için çalışanların karşısında duruyorlar ve her ne zaman ümmet projesini gerçekleştirmeye yaklaşsa, Mısır’da, Libya’da, Yemen’de, Irak’ta, Suriye’de, Sudan’da ve diğer İslam ülkelerinde olduğu ve olmaya devam ettiği gibi ülkenin davet için dayanak noktası olmaya elverişli yeteneklerini sabote etmekten insanları hedeflerini gerçekleştirme konusunda ümitsizliğe düşürmek amacıyla öldürmeye, korkutmaya ve tutuklamaya kadar kartları karıyorlar.

Bu bağlamda Fars milliyetçisi İran ile Laik Erdoğan’ın Türkiye’sinin dış işleri bakanları da dahil olmak üzere yöneticilerin, Gazze’deki savaşın bölgedeki diğer devletçiklere de sıçramasından duydukları korkuları ve bu savaşın mümkün olan en kısa sürede sona ermesine hırs gösterdikleri ortaya çıkıyor. Onların bu korkuları Gazze halkı ve Filistin halkı için değildir; zira onların akıllarında ve hesaplarından böyle bir şey yoktur; şayet onların korkuları Gazze halkı olmuş olsaydı, trajedinin başından ve daha tırmanmadan önce onları kurtarmak için koşarlardı; zira her ikisi de Yahudi varlığını yok edebilecek ve varlığına son verebilecek güçte ülkelerdir. Dolayısıyla güçleri olduğu halde bunu yapmadıklarına göre o zaman amaç, kanların akıtılmasını durdurmak ve ülkeyi korumak değil, aksine tüm korku, ümmetin uyuyan aslanlarının uyanıp kükreyerek Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve onların arkalarındaki cücelere Şeytan’ın vesveselerini bile unutturacakları korkusudur; işte o zaman bu kafir ülkelerin kırıntılarıyla yaşayanların artık bir makamı olmayacak ve kafir efendileriyle birlikte onlar da derin bir uçuruma atılacaklardır.

Sonuç olarak, bu alçaklara diyoruz ki: Sizler sadece tabiilersiniz ve sizin akıbetiniz, Allahu Teala’nın haklarında şöyle buyurduğu efendilerinize bağlı olacaktır: إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ * لِيَمِيزَ اللهُ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ وَيَجْعَلَ الْخَبِيثَ بَعْضَهُ عَلَى بَعْضٍ فَيَرْكُمَهُ جَمِيعاً فَيَجْعَلَهُ فِي جَهَنَّمَ أُولَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَŞüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır. Allah, pis olanı temizden ayırmak, pis olanların hepsini birbiri üstüne koyup yığarak cehenneme koymak için böyle yapar. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.” [Enfal 36-37] Sonra güzel akıbet muttakilerin ve muhlislerin olacaktır; şöyle buyuran azim olan Allah doğru söyledi: وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِي الزَّبُورِ مِن بَعْدِ الذِّكْرِ أَنَّ الْأَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِيَ الصَّالِحُونَAndolsun Zikir’den sonra Zebur’da da: "Yeryüzüne salih kullarım vâris olacaktır" diye yazmıştık.” [Enbiya 105] Şüphesiz yarın, bekleyeni için çok yakındır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Esma El-Cabe

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER