حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2023–MO–TR–08 |
H. 11 Zilka’de 1444 M. Çarşamba, 31 May 2023 |
Yasaları Çiğneyen Fransız İstihbaratının, Ramazan Bayramı’nda Devamsızlıkların Oranını İstemesi Işıklar ve Özgürlükler Ülkesi Gerçeğini Gözler Önüne Sermektedir!
19 Mayıs 2023 Cuma günü Fransız günlük La Dépêche gazetesi, Fransız polisinin Toulouse ve banliyölerinde yaklaşık 100 okula bir e-posta gönderdiğini bildirdi. E-postada polis, 21 Nisan 2023’deki Ramazan Bayramı’nda okula gelmeyen öğrencilerin sayısını talep etti. Haberde bu talep karşısında şoke olan bir okul müdürünün ifadesi yer aldı.
Gazete ayrıca Herault’daki okullara da bayram günü ve hatta Ramazan ayı boyunca devamsızlık oranlarının istendiği benzer taleplerin gönderildiğini belirtti.
Toulouse Akademisi Müdürü Mustafa Furar, bunun Millî Eğitim Bakanlığı’nın bir talebi olduğu iddiasını yalanladı. Gazetenin kaynaklarına göre, Fransız istihbaratının talimatı üzerine polis memurları e-posta göndermişlerdir.
Haber tabii ki Fransa’da büyük yankı uyandırdı, birçok insan hakları derneği ve tanınmış kişiler Fransa polisinin bu eylemini kınadılar ve gündemi bayağı işgal etti. Hükümet ilk etapta sessiz kaldı, ancak protestoların ve suçlamaların artması üzerine İçişleri Bakanlığı iki buçuk gün sonra Pazar akşamı bir basın açıklaması yayınladı ve bazı okullardan “Ramazan Bayramı sırasında gözlemlenen devamsızlık oranını değerlendirmelerini” istediğini söyledi, ancak devamsızların oranının talep edildiğini şiddetle reddetti.
Vatandaşlık İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Sonia Bakis de aynı gün yaptığı açıklamada, “Herhangi bir zamanda isim veya istatistik talebinde bulunulduğu” iddialarını yalanladı ve girişimin, öğrencileri dinlerine göre “dosyalama” arzusu içermediğine dikkat çekti. Ve konuyu, “İçişleri ve Yurtdışı Bakanlığı’nın bazı dini bayramların özellikle okul alanında kamu hizmetlerinin düzgün işleyişi üzerindeki etkisini düzenli olarak araştırması” gerçeğine bağladı.
Hukukçular ve olayı kınayanların çoğu, Müslümanların hedef alındığı ve Müslüman çocuklarının dini hükümlerine bağlılıklarının bir iç güvenlik sorunu olarak görüldüğü konusunda hemfikirdir. Ayrıca İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama, halkla dalga geçmektir, yaşananların nedenleri ve sonuçları konusunda kamuoyu bir an önce aydınlatılmalıdır. Tabii hükümet bu taleplere kulak asmadı ve olayın üstünü örtbas etmek umuduyla devekuşu gibi başını kuma gömdü.
Fransız istihbaratının bu yaptığı, uzun süredir ifşa ettiğimiz değişmez gerçekleri doğruluyor. Fransa, İslam’a ve Müslümanlara gece gündüz tuzak kuran, fırsat buldukça İslam’a apaçık düşman olduğunu göstermekten çekinmeyen tam bir istihbarat ülkesidir. Konu artık izahtan varestedir, tarihi, bunu kesin olarak kanıtlayan olaylarla doludur.
Ama bu kez yaptığı, kutsallaştırdıkları laiklik ve özgürlükler fikri hakkında dünyayı ne derece kandırdığını açıkça ortaya koyuyor. Bu eylemiyle Fransız istihbaratı, “doğrudan veya dolaylı olarak ırksal veya etnik kökenleri, siyasi, felsefi veya dini görüşleri ifşa eden kişisel verilerin toplanmasını” yasaklayan yasayı (6 Temmuz 1978 tarihli Kanunun 8. Maddesi) ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın 15 Mayıs 2004’te yayınladığı “öğrenciler dini törenlere katılmayabilir” genelgesini ayaklar altına almış oldu. Birleşmiş Milletler’in başımızı ağrıttığı insan hakları, ırksal ayrımcılık ve laikliğin temel ilkeleri ile ilgili uluslararası sözleşmelerden bahsetmiyorum bile.
Evet, bu kez Fransız istihbaratı, Fransız siyasetinin şarlatanlığını tüm çıplaklığıyla ortaya koydu, ışıklar, haklar ve özgürlükler ülkesi olarak betimlenen bu güzel tablonun sahte olduğunu ve aykırılığını gözler önüne serdi! Bu nedenle çoğu dernek, ayağa kalktı ve konuyu laikliğin altını oymak, özgürlükleri hedef almak ve Müslümanlara karşı ırksal ayrımcılık olarak değerlendirdi.
İçişleri Bakanlığı, zayıf bir açıklama yaptı, açıklamada halkın aklıyla dalga geçti ve halkın egemenliği düşüncesi gerçekliğini ortaya koydu. Bugüne kadar halk, hükümetin cevap verme zahmetine girmediği soruları hakkında gerekli yanıtları alamamıştır.
Bugün Fransa’da Müslümanların karşılaştığı zorluklar, özellikle 2021’de kabul edilen ve Müslümanların laiklik potasında eritilmesini isteyen ayrılıkçılık karşıtı yasasının kabul edilmesinden sonra tırmanarak artmaktadır.
İslam’ın hedef alındığı barizdir ve özellikle son yıllarda hem Müslüman olan Fransızların hem de göçmenlerin sayısında kayda değer artıştan dolayı İslam’ın stratejik bir düşman olarak görüldüğü aşikardır.
Hükümetin yaşadığı kafa karışıklığının ve benimsediği Müslümanları hedef alma politikasının sebebi, Fransız siyasetçilerin rejimlerinin sendelediğini, İslam’ın tek uygarlık alternatif olduğunu ve ideolojileri için gerçek bir tehdit haline geldiğini fark etmeleridir. Bu nedenle Fransa’daki Müslümanlar, iktidardakilerin kendilerine karşı yürüttüğü mücadelenin doğasını anlamalılar, sahte Batı uygarlığının ve sahte sloganlarının farkına varıp dinlerine sarılmalılar, sindirme ve asimilasyon planları karşısında zafiyete düşmemelidirler.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizbuttahrir.today |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |